Değirmenci Jet Hızıyla Cevap Verdi.Özel Haber

Kör dolmayı karşısındakinin çift yediğini kendinden bilirmiş, çünkü kendi çift yediğinden o da öyle yiyor zannedermiş…

Millet Yerse…
Yıllık % 85 olur mu? Aylık 800 bin liraya gelmiş, ama yerse atıyorsun bu rakamı, birçok kimse onun ayrıntısına girmiyor ki, böl çarp 800 TL aylık, yıllık 9 milyon eder diye açıklamasına başlayan Değirmenci şöyle devam etti “2011 Bütçesi 55 milyonsa Temizlik İşleri’ne kaç milyon bütçe yazmışlar? Gider kalemlerini incelerseniz göreceksiniz, Belediye 8 trilyon mu 10 trilyon mu yazmış ona bakmak lazım. Mesela personel giderleri de atıyorum yüzde 25 ya da yüzde 30’unu geçemez gibi bir şey var herhalde. Benim dönemdeki bütçede personel giderleri yüzde 45’i buluyordu. Bütçede de onu gösteremiyordun ama temizlik giderlerini gösterme konusunda bir sıkıntı yok. Orada bakmak lazım 55 trilyon olan bir bütçede temizlik giderine ne göstermişler? Abartı var mı yok mu? Tabi ki adam politika yapıyor, zayıf düşürmek haksız göstermek için gayret gösterecek. Dün kirasını ödeyemeyen adamlar meclis üyesi olduktan sonra trilyoner oldular. Bunların bunları söylemesi biraz ters, her tarafı pislik içinde. Bu konuda trilyoner olmuş adamlar bu arkadaşlar. Savunarak birine nasıl zarar verirsin, ben onu anlamadım. Buna sadece gülerim. Onlar tabi ki Belediye Başkanımızı yalnız ve savunmasız bırakmamızı bekliyor. Onlar da istedikleri gibi yüklenip, saldırsınlar psikolojik savaşta galip çıksınlar." dedi.

Haklı olduğuna inandığımız Belediye Başkanımıza sahip çıkacağız
Işıklar'a yönelik eleştirileri de değerlendiren Değirmenci, AK Parti'yi çok sert eleştirdi. 'Haklı olduğu müddetçe belediye başkanımı savunacağım' diyen Değirmenci AK Partiye kurt, Işıklar'a kuzu benzetmesi yaptı. Değirmenci, "Haklı olduğuna inandığımız sürece elbette Belediye Başkanımızı sahip çıkacağız. Ben bu konuda kusurlu olduğuna inanmıyorum. İnansam, haksız görsem en azından sessiz kalırım ya da eleştirilere de katılırım. O konuda kimseden gocunacak bir şeyimiz yok. Bizim görevimiz bu. Haksız bir şeyi savunuyor olursam eğer, başta Genel Merkez’in beni aynı şekilde, “Sen de ne yapıyorsun?” diye hesabını sorarım. Her şeyden önce insanın kendi vicdanı var. Kurtların önüne kuzu atmıyoruz. Benim görevim de, haklı olduğu müddetçe Belediye Başkanımı savunmak." dedi.

Metin Karakaş’a söylersem Hüseyin Turan’a dokunacak
Değirmenci konuşmasında "Karakaş benim için, 'Basının önüne çıkararak, amacı Belediye Başkanını yıpratmak. Yıpratsın ki zayıflatsın, yerine aday olsun. Amacı milletvekili olmak değil, Belediye Başkanı olmak' diyormuş. Savunarak nasıl yıpratıyorsak? O kadar çok söyleyecek şey var da, ister istemez onları söylerken Hüseyin Turan’a dokunacağız. Bu yüzden oralara hiç girmek istemiyorum. Kenarına köşesine oturmuş bir adamı kalkıp artık rahatsız etmenin bir anlamı yok. Politik tartışmaların içine girmiş olsa Turan da bildiğimiz her şeyi söyleyelim. Durup dururken neden gidip ona dokunayım? Metin Karakaş ile ilgili söylerken de Turan’a dokunulacak çünkü o olayların içinde kendisi de vardı. Sadece Silivri’nin merkeziyle ilgili ihale 5.5 trilyondu, Işıklar döneminde 7 belde ve köyleriyle birlikte 5 trilyon. Aradaki fark nereye kadar ve nasıl gitmiş, sadece bunun hesabını versinler yeter. Şimdi Metin bey zannediyor ki bu işi yapan herkes kendileri gibi. Orada yanılıyor. Başka bir şey sormaya gerek yok. Yapılan hizmet alanı üç mislinden fazla, rakam aynı rakam.

Maksat sansasyon yaratmak
Belediye Başkanı’nın suçlu olduğuna inanan kişinin savcılığa gitmesi en doğal hakkı. Bu en doğal hakkı. Bana da sorsa, “Git” derdim. Belediyenin itirazı eline ulaştığı zaman Mustafa Günaydın, Kamu İhale Kurumu’na gidecekti, kurum iptal edecekti veya itirazı reddedecekti. Onları beklemiyor. Maksat sansasyon yaratmak. Adamın derdi o değil, işi almak da değil. Versen de bu işi bu adam zaten almazdı. Gerçekten işin içinden çıkamazdı. Aracı gereci yok ki. Sermayeleri kamyonları almaya yetmez." dedi.