Işıklar,
AKP’nin 1/5000 ölçekli planlarla ilgili olarak kamuoyunda yaratmaya çalıştığı
“planlar oybirliğiyle geçti” algısına yanıt verdi:
Bize “Kırk katır mı
kırk satır mı?” dediler
Silivri Belediye başkanı Özcan
Işıklar, katıldığı CHP Örgüt Toplantısı’nda, 1/5000 ölçekli planlarla ilgili
olarak AKP tarafından kamuoyunda yaratılmaya çalışılan “planlar oy birliğiyle
geçti” algısına cevap verdi: “ Evet oybirliğiyle geçti. Ama önümüze ‘Kırk satır
mı kırk katır mı?’ cinsinden bir seçenek sunuldu.”
CHP Silivri
İlçe Başkanlığı tarafından geçtiğimiz Cuma akşamı saat 19:30’da parti binasında
gerçekleştirilen örgüt Toplantısı’na katılan Silivri Belediye Başkanı Özcan
Işıklar, 13 orman köyünün kapatılması ve 1/5000 ölçekli planlar hakkında
açıklamalarda bulundu. Işıklar, daha önce belde belediyelerinin
söndürülmesinden dolayı tecrübeli olduklarını, tüzel kişilikleri sona eren
köylerdeki vatandaşların hizmet alımı açısından endişe etmelerini ifade etti.
İktidarın,
2009 yılından bu yana Silivri’den hınç alırcasına bir politika izlediğine de
vurgu yapan Işıklar “Sıra bize geldi. Şimdi biz onları cezalandıracağız” dedi.
Silivri’nin
1/5000 ölçekli planlarının oybirliğiyle geçtiğini de ifade eden Işıklar, ancak
AKP tarafından kamuoyunda yaratılmak istenen algının doğru olmadığını söyledi
ve ekledi: “Evet, planlar oybirliğiyle geçti. Ama bize resmen ‘kırk satır mı
kırk katır mı?’ dediler.”
“SEÇMEDİKLERİ MECLİS ONLAR İÇİN KARAR
ALDI”
Silivri
Belediye Başkanı Özcan ışıklar, CHP Silivri İlçe Örgüt Toplantısı’ndaki
açıklamalarında şu ifadeleri kullandı: “Aslına bakarsanız ilçemizi ilgilendiren
çok önemli, bir idari yapılaşma ve değişimle ilgili bir çalışmamız var. Daha
önce 8 belediye kapatıldı. Kumburgaz-Celaliye B. Çekmece’ye bağlandı, diğer
7’si söndürülerek bize katıldı. Şimdi de 13 orman köyünün tüzel kişilikleri
sonlandırılarak bize bağlanmasıyla birlikte toplamda 35 mahalleye ulaştık.
Kapatılarak mahalle statüsüne geçen bu köylerimizin sadece alan büyüklüğü 220
kilometrekare. Bu köylerimiz geçtiğimiz 2009 yerel seçimlerinde YSK kararıyla
oy kullanamadılar. Böyle olunca da İBB’nin hukuki temsilinde bir boşluk oluştu.
Seçmedikleri, oy kullanamadıkları bir meclis, geçtiğimiz dört sene boyunca
onlar için karar aldı.
“YERİNDEN YÖNETİMDEN YANAYIZ”
2009 yerel
seçimleri öncesinde, o dönemlerde söndürülen beldelere giderek buradaki
belediyelerin kapatılmasının ne kadar yanlış olduğunu, yerinden yönetimin daha
çok güçlendirilmesi gerektiğini anlatmıştık. Bazı yetkilerin ise il düzeyinde
kalarak, denetim amacıyla kullanılmasını doğru buluyoruz. Partimizin genel ifadesi
ve duruşu da bu şekildeydi. Şimdi de köylerle ilgili aynı süreci yaşıyoruz. Bu
köylere gerçekleştirdiğimiz ziyaretlerde endişe duymamalarını, bu konuda sekiz
beldenin söndürülerek bize bırakıldığını ve tecrübe sahibi olduğumuzu ifade
ediyoruz. Türkiye’de bu kadar kapatılmış
belediyeyi teslim alan çok az ilçe vardır. Bu belediyesi söndürülmüş beldelerin
ilçe merkeziyle entegrasyonunu sağladık ve daha çok hizmet alır hale getirdik.
“KÖYLERİN YOK SAYILACAĞI BİR ANLAYIŞLA
KARŞI KARŞIYAYIZ”
Biz,
çıkartılan kanunu uygulamakla yükümlüyüz. Ama kanunun nerelerinin eksik ve
sakat olduğunu da halkımızla paylaşacağız.
“ŞİMDİ BİZ ONLARI CEZALANDIRACAĞIZ”
Bu
köylerimize, bize bağlı olmadıkları günlerde dahi hizmetlerimizi götürdük.
Hiçbir zaman boşlamadık. Buraya karşı bir hınç alma anlayışı halen devam
ediyor. Cezalandırırmış gibi… Sıra bize geldi. Şimdi biz onları
cezalandıracağız. Halkımızda buna hazır. Yerinden yönetimi, yerel yönetimi yok
sayan bu anlayışı artık sorgulamamız gerekiyor. Tepesinde bir kişinin olduğu,
bütün memleketi yöneten anlayışa payanda olacak yasal bir mantık var burada.
“KIRK KATIR MI KIRK SATIR MI?”
Bizim planlar
konusunda halkımıza bilgi vermekte geciktiğimiz yönünde kamuoyunda bir algı
oluşturulmaya çalışılıyor. Planlar ayın 11’inde askıya çıktı. Ve bize gelişi
ise ayın 4’ündeydi. Çünkü planların görüşülmesi ve incelenmesi için hafta sonu
da dâhil bir hafta süremiz vardı. Biz o güne kadar planların bir fotoğrafını
dahi göremedik. Bir meclise gidişimizde, duvardaki yansımasını telefonla
çekmemize bile izin verilmedi. İşte bahsi geçen planlar bu kadar kamuoyuna
kapalı şekilde yapıldı. Meclisten geçirilirken de ‘Silivri’nin genel planları
meclisten geçsin mi geçmesin mi?’ şeklinde bir mantık sunuldu. Kırk satır mı
kırk katır mı misali bir seçenek önümüze getirildi. Geçse, ortada sakat bir
mantık var, geçmese her şey kilitlenecek. Bu durumda parti grubumuz şöyle bir
karar aldı; Planı geçireceğiz ama çekincelerimizi ortaya koyacağız. Askı
süresinde itirazımız yapacağız, gerekirse de hukuk yoluna başvuracağız diye de
karar alındı. Evet, planlar bu doğrultuda oybirliğiyle geçti. Ama dediğim gibi
bize resmen ‘kırk satır mı ırk katır mı?’ dediler.
“CAMİYE KARŞI ÇIKACAK BİR TANE CHP’Lİ
YOKTUR”
Elimize bir
5000’lik taslak verildi ki, onu da büyüteçle zor görüyorsunuz. 16 kilometrelik
mesafeyi bir A4 boyutundaki çıktıyla verdiler bana. Orada ne olduğunu anlamak
mümkün değil ki parselleri bırakın bir kenara. Sonradan anladık ki devlet
hastanesinin eski hizmet binasının olduğu yere cami konulmuş. Orada cami olduğu
söyleniyor. Benim babam 83 yaşında vefat ettiğinde, orada bir cami olduğunu
duymamıştım. Orada bir cami olduğunu kimseden de duymadım, belki de tesadüf etmemiş
olabiliriz. Ancak tapuda bir cami olduğu, daha doğrusu mescit olduğu tapuda
çıktı. Orada bir mescit olduğunu yaptığımız araştırmalar sonunda tespit ettik.
Doğrudur ama şehrin iki tane aksı var. Biz de hastanenin yerini kaldıralım,
arkasındaki evi de kamulaştırıp Silivri’ye girişi sağlayacak olan bir bulvar
oluşturalım istedik. Yüzde 90’ı Müslüman olan bir ülkede camiye karşı çıkacak
bir Allah’ın kulu yoktur. Bir tane de CHP’li yoktur. Biz buna onlardan çok daha
fazla sahip çıkıyoruz. Dokuz tane de cami yeri yaptık. Bu da kamuoyunda speküle
edilebilecek bir konuydu. O nedenle buna da bir açıklık getirmek istedim.
“İMAR TRANSFERİ İLK DEFA SİLİVRİ’DE
UYGULANACAK”
Alt ölçekli
planlarda, imar transferi diye bir şey çıkarttılar. Anlaşılan o ki, ilk defa
Silivri’de uygulanacak. İmar transferi ne demek? Sahil kenarı bandını 50
metreye çıkarttılar. Burada yıkılan hakkınızı, iç kesimlerde birinin hakkıyla
birleştirerek orada kullanacaksınız. Yani artık sizin bir tapunuz olmayacak.
Tapu yerine size gelip imar hakkı veriyor. Tapuya dönüşmesi için orada biriyle
bu işi yapmanız lazım. Hiç bilmediğiniz bir parselde, birinin hakkını birlikte
kullanacaksınız. Böyle sakat ve yönetmeliği olmayan imar transferi ilk defa
burada denenecek.
“PLANLARI AKP MECLİS ÜYESİ SAFFET SERT
BİLE SAĞLIKLI BULMADI”
Bir de
Kentsel Dönüşüm var. Hatta bu konuyla ilgili kurmuş olduğumuz özel bir de
birimimiz var. Takip ediyoruz, çaba gösteriyor ve izliyoruz ama hiçbir yetkimiz
yok. Zaten bize bir şey soran da yok söyleyen de. Kentsel Dönüşüm yapılacak
olan dört noktayı belirleyip gönderdik. Şimdi planda buralarda imar transferi
yapılacağı söyleniyor. Silivri’nin merkez planlarında yüzde 70 oranında imar
azalması söz konusu. Bu planın savunulacak yanı yok. AKP Meclis Üyesi Saffet
Sert’te aynı görüşte. Katılımcı, insanların mülkiyet hakkına saygılı, daha
sağlıklı bir planın yapılması için gerekli bütün çabayı göstereceğiz.