Işıklar: Peşkeş Çeken Belediyeden Hizmet Eden Belediye Yarattık...

IŞIKLAR : “PEŞKEŞ ÇEKEN BELEDİYE’DEN HİZMET EDEN BELEDİYE YARATTIK.”
Silivri CHP Örgütü, önceki akşam Çanta Mahallesi’nde vatandaşlarla bir araya geldi. Oldukça kalabalık geçen toplantıda bölgemiz Milletvekili Adayları Selami Özdemir ve Cevahir Kılıç da seçmenlerle kucaklaştı.
Silivri CHP İlçe Örgütü tarafından Çanta Mahallesi’nde düzenlenen kahve toplantısında, Silivri Belediye Başkanı Özcan Işıklar’ın yanı sıra, CHP İstanbul 3. Bölge Milletvekili Adayları Selami Özdemir ve Cevahir Kılıç da halkla buluştu. Toplantının yapılacağı kahveye, en önde, İl Başkanlığı tarafından Silivri’ye tahsis edilen dev miting otobüsü olduğu halde, konvoy halinde gelen Silivri CHP İlçe Başkanı Hüseyin Şahin, Silivri Belediye Başkanı Özcan Işıklar, CHP İstanbul 3. Bölge Milletvekili Adayları Selami Özdemir ve Cevahir Kılıç, ilçe yöneticileri, CHP’li Silivri Belediye Meclisi ve İl Genel Meclisi üyeleri, ilçe kadın ve gençlik kolları üyeleri, partinin eski ilçe başkanları, eski belediye başkanları ve milletvekili aday adayları ile partililer, geniş bir halk topluluğu tarafından karşılanırken, Çanta’nın iki muhtarı da toplantıda  hazır bulundu.
Toplantıda ilk olarak söz alan CHP Silivri İlçe Başkanı Hüseyin Şahin, kahvede bulunan ve kendilerine destek vermek amacıyla gelen kalabalığa seslenerek, durum değerlendirmesi yaptı ve oy istedi.
HÜSEYİN ŞAHİN : “9 YIL ÖNCEYE BİR BAKIN, FİYATLAR DÜN NEYDİ, BUGÜN NE?”
CHP Silivri İlçe Başkanı Hüseyin Şahin, konuşmasında şunları söyledi : “Sevgili Çantalılar. 12 Haziran seçimlerine çok az bir süre kaldı. Şu an geride bıraktığımız 9 yıla ve şimdiki durumumuza bakarsak, bu seçimin ne kadar önemli olduğunu göreceksiniz. Lütfen bir hatırlayın, 9 yıl önce mazot kaç paraydı, şimdi kaç para? Gübre kaç paraydı, tohum kaç paraydı? Kendi tohumlarınızı mı kullanıyordunuz, ithal tohum mu? AKP hükümeti, 9 yılda kendi zenginlerini yaratırken, maalesef bizler giderek fakirleştik. Mazot neredeyse üç katı yükseldi, oysa marinalarda yat sahiplerine 1.5 liradan veriliyor. Biz iktidara geldiğimize, çiftçimiz de mazotu ÖTV ve KDV’siz 1.5 liraya alacak. Gübreden vergi alınmayacak. Her yıl Yahudi şirketlerinden milyonlarca dolar vererek aldığımız hibrit tohumlar yerine, kendi tohumlarımızı üreteceğiz. Bunları çiftçiye maliyetine vereceğiz.
“KİMSEYİ AYIRMADAN AYDA 600 TL VERECEĞİZ.”
Sevgili Çantalılar, AKP hükümeti, devletin kaynaklarını, imkanlarını, kendi yandaşlarına, partililerine peşkeş çekmekte kullanıyor. Yapılan yardımları dahi, partiye oy verenlere, üye olanlara, üye getirenlere veriyor. İnsanları dinine, diline, ırkına, hayat tarzına göre ayırarak, sınıflandırarak yardım yapıyor. Biz iktidara geldiğimizde, devlet, babalığını gösterecek. Her aileye, ayırmadan, başı kapalı mı açık mı, nereli, partiye üye mi değil mi, kime oy vermiş diye bakmadan ayda en az 600 TL ödeyeceğiz.
“TÜM ÇOCUKLARIMIZA DEVLET YURDU, ÜNİVERSİTE ÖĞRENİMİ BEDAVA.”
Bakın çocuklarımız liseyi bitirdikten sonra, binbir zorlukla üniversiteyi kazanıyor. Başka şehirlere gittiklerinde aklımız orada kalıyor, acaba kimle tanıştı, nerede kalıyor, ne içiyor, ne yiyor diye endişeleniyoruz. Devlet yurtlarında yer bulamayan çocuklarımız mecburen tarikat yurtlarında, cemaat evlerinde kalıyor. Biz, tüm öğrencilerimizi devlet yurtlarında konuk edeceğiz, devlet yurtları inşa edeceğiz. Üniversitelerde harçları kaldıracağız, üniversite öğretimi bedava olacak. Askerliği kademeli olarak indireceğiz, 6 aya düşüreceğiz, profesyonel orduya geçeceğiz.
“SEÇİMİNİZİ İYİ YAPIN, OYUNUZU CHP’YE VERİN.”
Bu yüzden, sizden 12 Haziran’da seçiminizi iyi yapmanızı öneriyorum. Türkiye çok önemli bir yol ayrımında, daha önce başka partilere oy vermiş olabilirsiniz, ama sizden, bu seçimde CHP’ye oy vermenizi istiyorum.”
ÖZCAN IŞIKLAR : “ONLARIN HAYAL EDEMEYECEKLERİNİ İKİ YILDA YAPTIK.”
Şahin’in ardından konuşan Silivri Belediye Başkanı Özcan Işıklar da, konuşmasında AKP iktidarına yüklenerek;  “Toplumumuz bu 9 yıl içerisinde öyle bir hale getirildi ki, bilgi olarak sadece karartılmış, susturulmuş, yandaş medyanın pompaladığı haberlerin dışında bir şey öğrenemiyor. Yandaş bir medya ile birlikte, üzerine karanlık bir örtü örtülmüş bir toplum yapısı yaratıldı. Özgürlüğün olmadığı, kendine hayrı olmayan, kendine yetemeyen muhtaç bireylerden oluşan bir toplum meydana getirildi. Apolitize, parçalanmış, dağıtılmış bir yapı. Ve bu yapının üzerine sindirilmiş, yandaşlaştırılmış bir medya… Alternatif bir ses duymak mümkün değil. Stratejileri çok basit, ötekileştirme, ayrıştırma ve sonunda düşmanlaştırma. Böyle bir düşmanlık yaratarak, ülkeyi kalıplaştıran bir anlayış iş başında. Bölen ve bu bölünmeden medet umup, onu oya tahvil etmek isteyen bir zihniyet var.
“CHP’NİN SORUNU KÜRT’LE DEĞİL, TERÖRİSTLE.”
Biz sürekli olarak bu ülkenin normalleşmeye ihtiyacı var diyoruz. Olağan bir demokrasi ortamının, örselenen cumhuriyet değerlerinin ne kadar gerekli olduğunu bugün daha iyi anlıyoruz. Bizim Kürt’le derdimiz yok, bizim teröristle derdimiz var. Yıllardır bunun mücadelesini verdik, büyük bedeller ödememize rağmen meclise taşıdık. Bugün bu sorun tekrar pompalanmaya çalışılıyor. Hakkari’de miting yapamazmışız… Sen iktidar sahibi olarak, muhalefetin orada geliştiğini, halkın sorunlarını olduğunu, kendini ifade edebilme ihtiyaçları olduğunu görmüyor musun? Ülkeleri demokratik yapan muhalefetin olmasıdır. Hakkari’de Türk Bayrağı yok diyor, Cumhuriyet’i kuran, bayrağı anayasaya koyan bir partiye söylenecek söz mü bu?
“SEN TERÖRİSTLE PAZARLIK YAPARKEN, KAPIDA KARŞILARKEN TÜRK BAYRAĞI NEREDEYDİ?”
Sen oturup terörle, teröristle pazarlık yaptın, teröristi bayram gibi yurda soktun kapılarda karşıladın, o zaman neredeydi Türk Bayrağı? O bölgeyi federasyon olarak bölmek istedin, neredeyse ilan edilmemiş bir Kürt Devleti kurdun. 150 oy aldılar diyorlar, 150 Bin oy alana kadar Hakkari’ye gideceğiz. Edirne’de ne yapıyorsak, Hakkari’de de aynı sorunu ele almaya çalışacağız. Bölge halkıyla kaynaşmamız, onların sorunlarına çare bulduğumuzu, çare olduğumuzu göstermemiz AKP’yi tedirgin ediyor.
“ZENGİNLİĞİ EŞİT PAYLAŞTIRACAĞIZ.”
Tedirgin olabilir ama bizim sonuca doğru gittiğimiz apaçık ortada. Türk halkının beklentilerine, Türk halkının fakirliğinden, yoksulluğundan, çaresizliğinden medet uman bir anlayışa karşılık, bu ülkenin zenginliğinin adil, eşit paylaşılabileceğini gösteren projeleri bugün biz ortaya koyuyoruz. Bizim zenginler yaratma düşüncemiz yok, zenginlik yaratma ve bunu eşit paylaştırma düşüncemiz var. Bunu en adil şekilde paylaştırmanın yolu, halkın beklentileriyle, ihtiyaçlarıyla kaynakların yerinde kullanılmasında mümkün.
“CEBERRUT DEVLET DEĞİL, HİZMETKAR DEVLET OLACAK.”
Türk toplumunun aile yapısının fakirlikten, çaresizlikten ötürü bozulmasını engelleyeceğiz. Toplumun temel değerlerini, özgür, demokratik yapısını koruyacağız. Bunu insanların fakirliğinin yüzlerine vurulmadığı, aşağılanmadığı, ezilmediği, yansız, tarafsız bir devlet anlayışıyla yapacağız. Ceberrut devlet anlayışından, hizmetkar devlet anlayışına geçeceğiz. Bu güne kadar halkımız devlet diye sadece polisi, jandarmayı, icra memurunu tanımış. Devleti bu halinden çıkarıp, onun hizmetkarı haline getireceğiz. Sosyal devlet, toplumun önce insanlık değerlerini, onun işini, aşını, geleceğini, bugününü, onurunu ve umutlarını yükseltmekle mümkündür.
“KÜRESEL SERMAYEYE KARŞI KENDİ ESNAFIMIZI KORUYACAĞIZ.”
Bugün küresel sermayenin yerle bir ettiği ekonomiye karşı, kendi esnafımızı, kendi çiftçimizi koruyacağız. Bugün AKP iktidarında var mı böyle bir anlayış? Bugün mazot kaç para, buğday kaç para? 9 yıl önce kaç paraydılar? Hayvancılık ne durumda, geçen Ramazan’dan beri neler olmuş? İşte bunlar küresel sermayenin beklentileri. Oysa Türkiye bir tarım ülkesi, halkımızın %52’si tarımla geçiniyor. Şimdi ise tarım yok, fındık yok, pamuk yok, tütün yok, şekerpancarı yok.
“KÖYLÜYE TOPRAĞINI BEDAVA VERECEĞİZ, 2B SORUNU BİTECEK.”
Bugün bölgemizin bir 2B sorunu var, bugüne kadar devletle halkı kavgalı, düşman haline getiren, köylümüzü 88 yıldır oturduğu, dedesinden kalmış arazisinde işgalci gibi gösteren, ondan kira almaya çalışan bir sorun var. 30 yıldır bu sorunu sağ iktidarlar çözemedi, 9 yıldır AKP çözemedi. Biz iktidara geldiğimizde, derhal çözeceğiz. Çözüm yolu çok basit, zilyetlik hakkı tanınacak ve bu araziler, onu ekene, biçene, o topraklardan ev geçindirene bedava verilecek. Üzerinde ev yaptıysa, emlak beyan değerinden verilecek. Ha, o topraklara villa yaptıysa, satıp kar ediyorsa, işi ticarete döktüyse, rayiç değeri üzerinden verilecek. Ancak köylümüz, kendi işlediği, ektiği toprağını bedava alacak. Bu bir lütıf değil, onun hakkı. İşte 2B için çözüm bu, çok basit.
“SİZİN İSRAF ETTİKLERİNİZİ HALKA DAĞITACAĞIZ.”
AKP iktidarı, Aile Sigortası’na hayal diyor. Kaynağı nereden bulacaksınız diyor. Biz de diyoruz ki, senin partizanca, oy umarak, oy bekleyerek dağıttığın yardımları, biz adilce dağıtacağız, senin yediğini biz yemeyip, halka vereceğiz. Devlet tarafından israf edilen kaynakları bir yere toplayıp, sosyal devlet anlayışıyla adilce dağıtacağız. Onlar zenginler yaratıyor, biz zenginlik yaratıp halka dağıtacağız. Fakirleşen, gelir dağılımı adaletsizleşen ülkemiz, normalleşecek, insanlar eşit olacak, özgür olacak. Bu gücü 12 Haziran’da sandıkta bulacağız.
“ÇİFTÇİYİ TOPRAKLARINI SATMAK ZORUNDA BIRAKTILAR.”
Bugünkü iktidar, hayal projelerle halkımızı, topraklarını haraç mezat satmaya teşvik ediyor. Çünkü tarımın durumunu anlattık, ortada, çiftçi 50 yıl ekse para kazanamayacak bu haldeyken. Çünkü tarım geçim kaynağı olmaktan çıkmış. Bu yüzden babasından kalan, evlatlarına, torunlarına miras bırakması gereken toprakları üç kuruşa satmak zorunda kalıyor. Birinci sınıf tarım arazileri, verimli topraklar hayal projeler uğruna elden çıkıyor. Oysa bizim bölgemizde iki renk var, yeşil ve mavi. Bizim topraklarımızın verimliliği Allah vergisi.
“SİLİVRİ’DE TARIM PROJESİ BAŞLATTIK.”
Bu toprakları ne kadar korursak, bu zenginliği o kadar ayakta tutabiliriz. Tarımı çeşitlendirerek, teknolojiyi, yeni teknikleri kullanarak zenginlik yaratabiliriz. Biz Silivri Belediyesi olarak bunu Gümüşyaka’da başlattık. Pilot bir bölgeyi şu an ekiyoruz, 8 çeşit ürün elde ediyoruz. Bu yöntemle buğdaydan alınan verimi 20 katına çıkartmak mümkün. Üstelik bu ekilen ürünlerin alım garantisi var, daha tarladayken ürün satın alınıyor. Tarım Kredi Kooperatifi, bu projeye katılmak isteyen çiftçiye hemen sıfır faizli kredi veriyor, mazotu 9 ay sonra öde diyor.
“PEŞKEŞ ÇEKEN BELEDİYE’DEN İKİ YILDA RANTI HALKIN CEBİNE DÖNDÜREN BELEDİYE YARATTIK”
Ben bunları anlatmak için buradayım, çünkü bilmeden söylemek kadar, bilirken susmak da çirkin. Silivri’de uçurumun kenarına getirilmiş, rant dağıtan, peşkeş çeken bir belediyeyi, iki yılda rant üreten ama bu rantı kamuya geri döndüren, halkın cebine geri sokan bir belediyeye dönüştürdük. Haziran ayında meclisten geçtiğinde, Kavaklı’da ve Gümüşyaka’da iki üniversite kuruyoruz. Silivri’de esnaf sayısı geçmiş dönemde 8200’den 3000’lere düşmüş, biz bu sayıyı arttırmak için çalışıyoruz. 45 Trilyon borçla aldığımız belediyeyi, borçları ödedikten sonra, 45 Trilyon da yatırım yapar hale getirdik. Bir kuruş destek almadık. Çünkü bizim bölgemizin zenginlikleri kendimize yeter. Adil saydam bir anlayış gerekiyordu sadece. Bu gücü de sizden alıyoruz, bize vereceğiniz desteğe her zaman inancımız sonsuz.” Dedi.
CEVAHİR KILIÇ : “SINAVI KAZANDIM, KONTENJAN YOK DEDİLER.”
Işıklar’dan sonra söz alan CHP İstanbul 3. Bölge Milletvekili Adayı Cevahir Kılıç, kendisini tanıtarak başladığı konuşmasında şunları söyledi : “Ben 1979 Ankara doğumluyum. 2001 yılında Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi’ni bitirdim, Bilgi Üniversitesi’nde master yaptım. Yeditepe Üniversitesi’nde doktora eğitimim halen devam etmekte. On yıllık avukatım. Annem babam makam sahibi değil, babam inşaat işçisiydi, Anadolu’dan İstanbul’a çocuklarını okutmak için gelmiş. Üniversitede mezun olduğumda AKP iktidara geldi. Bir çok sınava girdim, KPSS, hakimlik sınavına girdim, pek çoğunu da kazandım. Mülakatlara geldik, kazanamadım. Ve bana söylenen bir şey oldu o mülakatlarda; kızım sen çok başarılısın ama bizim senin için kontenjanımız yok… İşte bugün ülkemizin durumu budur, yarın sizin çocuklarınız da çalışıp, başarıp, bileklerinin haklarıyla, alın terleriyle bu sınavlara girecekler ama hak ettikleri halde kazanamayacaklar. İşte bu yüzden sizden oy istiyoruz.
“GELECEĞİNİZE SAHİP ÇIKIN.” 
Tarım bitti, hayvancılık bitti, çocuklarınızı okumaya yönlendiriyorsunuz okusunlar meslek sahibi olsunlar diye yetiştiriyorsunuz, şifrelerle geleceğinizi elinizden almaya çalışıyorlar. Lütfen geleceğinize sahip çıkın. İktidarı tekrar onlara vermeyin, bizlere destek verin.”
Kılıç’tan sonra CHP İstanbul 3. Bölge Milletvekili Adayı Selami Özdemir de konuşarak kendisini tanıttı ve oy istedi. Kahve toplantısı, daha sonra sona erdi.