Kadınlarda Gündem Çankaya

OKTAR: BU DÜZMECE AKP’NİN İŞİNE GELDİ
Necla Oktar, toplantıda yaptığı konuşmada Mimarsinan Belediye Başkanı Cuma Bozgeyik hakkında şu açıklamalarda bulundu: “İçişleri Bakanlığı’na müthiş bir baskı yapıyoruz. Mecliste konuşuluyor. Direk Genel Merkez Disiplin Yürütme Kurulu ‘Alma ve ihraç etme’ dedi. Burada düşünmek lazım İl’in ihraç etmesi demek Cuma Bey’in Genel Merkeze kendi savunmasını vereceği anlamını taşıyor. Genel Merkez ihraç etmediği müddetçe bu adam devam edecek. Bunlara hiç gerek yok. Direk İçişleri Bakanı partinin ihraç etmesini beklemeden görevden alması lazım. Atatürk’e bu kadar pervasızca, hem de Atatürk’ün evinden dönerek yapılan saldırı çok iğrenç. Böyle bir fıkra olamaz. Kendisi uydurmuş, çünkü Kuşadası’nda tren istasyonu yok. O, zamanda yoktu, şimdi de yok. Bu tamamen bir düzmecedir. AKP’nin de işine geldi. Bana kalırsa bunu örtbas edecekler. Ama biz ettirmemeye çalışacağız. Bu da siz gençlere düşüyor.

“BU MEMLEKETE SİZ GENÇLER SAHİP ÇIKIN”
Cumhuriyet Halk Partisi’ne 1962 yılında üye oldum. 1975 yılından bu yana hiç ara vermeden gizli gizli çalışıyorum. Ve onur duyduğum bir partiydi. Cuma Bey’e ne kadar karşıysam o, belediye meclis üyesine de karşıyım. Atatürk İlkelerine bağlı bir kişi olarak konuşuyorum. Hiçbir bağım olmasa bile aynı şekilde o, elimizden geldiğince bir şeyler yapmaya çalışacağız. Ama ne kadar yapabileceğiz, memleket elden gitti. Sizlerden bekliyoruz. Bu memlekete siz gençler sahip çıkın.”

TUĞLU: ÇALIŞMALARINIZDA BAŞARILAR DİLİYORUM
CHP Silivri İlçe Başkanı Mümin Tuğlu söz alarak İl’den gelen Kadın Kolları yöneticilerinin ziyaretlerinden duyduğu memnuniyeti ve geçmiş günlerde gerçekleştirilen Kadın Kurultayı ile ilgili tebriklerini dile getirerek şunları söyledi: “İl Yönetim Kurulu üyemiz Necla Oktar bölgemizden sorumlu arkadaşımız sizlerle beraber olmak istediler. Tanışmak hem genel sohbet etmek, hem de yaklaşan Cumhurbaşkanlığı ve yerel seçimi konuşma arzularını ilettiler. Zaten kendilerinin organizesiyle 10 gün önce Ankara’da Kadın Kurultay’ı toplandı. Biz de buradan temsilci gönderdik. Çok başarılı, seviyeli bir toplantı gerçekleştirildi.
Bu vesileyle ilçemize gelen İl Kadın Kolu Başkanımız Marziye Bülent ve onun şahsında Yönetim Kurulu üyelerimize hoş geldiniz, bize onur ve şeref verdiniz. Çalışmalarınızda başarılar diliyorum.”

EREL: DAHA SIK TOPLANMALIYIZ
İlçe Kadın Kolları Başkanı Nursel Erel söz alarak önemli bir sürece girdiklerini ve toplantılarda daha sık bir araya gelmeleri gerektiğini belirterek şöyle devam etti: “Cuma günleri genelde toplanırız. Bu gün ekstradan toplandık. Proje bazında çalışmalarımızı yürüttük.”  

GÜLENÇ: BİZ KADINLARA ÇOK BÜYÜK GÖREVLER DÜŞMEKTE
İl Kadın Kolları Başkanı Marziye Gülenç zorlu bir döneme girdiklerini belirterek şu şekilde devam etti: “Bu dönemi hep birlikte aşacağız. Kadınlar olarak bizlere çok büyük görevler düşmekte. İl kadın kolu olarak toplantılarımız önce kendi yönetim kurulumuzda daha sonra da ilçelerimizde yapacağımız çalışmaları paylaşıyorduk. Başkanımızın bu konuda da bir sıkıntısı olduğunu gördüm. Bunları hep birlikte paylaşacağız.
Zorlu sürecimizin ilk adımı 16 Mayıs’ta yapılacak olan Cumhurbaşkanlığı seçimidir. Cumhuriyet Halk Partimizin Cumhurbaşkanlığı seçimi ile ilgili bir çalışmayı da sizlere getirdik. Pazartesi akşamı Kadın Kolları Genel Başkanımız ve İstanbul Milletvekilimiz Güldal Okuducu, Grup Başkan Vekilimiz Ali Topuz ile birlikte mecliste bir basın toplantısı yaptı ve Başbakanın niçin Cumhurbaşkanı olamayacağını, olmaması gerektiğini CHP’nin yaptığı bu çalışmayla kamuoyuna duyurmak.

“CUMHURBAŞKANI NELERİ TEMSİL EDER?”
‘Cumhurbaşkanı neleri temsil eder?’ kitabımızdan birkaç paragraf okuyacağım: “Cumhurbaşkanı Türkiye Cumhuriyeti’ni ve Türk Milleti’nin birliğini temsil eder. Anayasa’ya uymakla yükümlüdür. Devlet organlarının düzenli, uyumlu çalışmasını gözetir. TBMM’ni gerektiğinde toplantıya çağırır. Anayasa’daki koşullar gerçekleştiğinde TBMM’nin seçimlerinin yenilenmesine karar verir. Gerek gördüğünde Anayasa değişikliklerini halk oyuna sunar. Kanunları yayınlar. Tekrar görüşülmek üzere TBMM’ne geri gönderir. Başbakanı ve Başkanın teklifi üzerine bakanları atar, görevlerine son verir. Gerek gördüğünde Bakanlar Kurulu’na başkanlık eder, toplantıya çağırır. Başkanlığında toplanan Bakanlar
Kurulu kararıyla sıkı yönetim ya da olağanüstü hal ilan eder. Kanun hükmünde kararname çıkarır. Kararnameleri imzalar. Kanunlar, kanun hükmündeki kararnameler ve TBMM iç tüzüğü ile ilgili olarak gerek duyduğunda Anayasa Mahkemesi’ne iptal davası açar. Türk Devleti’nin temsilcilerini yabancı devletlere gönderir. Yabancı devletlerin temsilcilerini kabul eder. TSK’nin Başkomutanlığı’nı temsil eder. TSK’nin kullanılmasına karar verir ve Genel Kurmay Başkanı’nı atar. MGK’na Başkanlık eder. Toplantıya çağırır. Devlet Denetleme Kurulu’nun üyelerini ve Başkanını atar. Kurula inceleme, araştırma, denetleme yaptırır. YÖK üyelerini ve Üniversite Rektörlerini, Anayasa Mahkemesi üyelerini, Danıştay üyelerinin dörtte birini, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı ve Yargıtay Cumhuriyet Başsavcı vekilini, Askeri Yargıtay Üyelerini, Askeri Yüksek İdare Mahkemesi üyelerini, hakimler ve savcılar yüksek kurulu üyelerini seçer. Ayrıca Anayasa’da ve kanunlarda verilen seçme ve atama görevlerini yerine getirir.”
Bütün bunlardan anlaşılacağı gibi Anayasal görevlerine sadık bir Cumhurbaşkanı devlet yapısını değiştirmenin önündeki en büyük engeldir.

“ATATÜRK’ÜN BİZE VERDİĞİ HAKLARIN GERİYE GÖTÜRÜLMESİYLE İLGİLİ UYGULAMALARA HEP BİRLİKTE TANIK OLDUK”
Böyle bir makama hakkında çeşitli yolsuzluk dosyaları olan, özellikle biz kadınların Cumhuriyet ve Atatürk Devrimleriyle kazanılmış haklarını götürme çabası içinde olan, AB uyum yasaları çerçevesi içinde kadınlara olumlu ayrıcılık Türk Ceza Yasası’ndaki değişikliklerin sadece kağıt üzerinde yazılı olduğu, çünkü uygulamalarında gerçekten Cumhuriyet ile Cumhuriyet Devrimleriyle Atatürk’ün bize birçok çağdaş, uygar, batı ülkesinden önce verdiği bir takım hakların geriye götürülmesiyle ilgili uygulamaları hem Başbakanın, hem bakanların ve milletvekillerin konuşmalarından ve uygulamalarında iktidarda olanların uygulamalarını hep birlikte tanık olduk.

“CANIMIZIN, KANIMIZIN SON DAMLASINA KADAR BU YOLDA ÇALIŞACAĞIZ”
Çağdaş Türk Kadını olarak bize düşen görev ne olacaktır? Partimizin yaptığı etkinlikler maalesef basın tarafından kamuoyuna kesinlikle duyurulmuyor. Burada en büyük görev ve iş insanlarla birebir iletişim kurarak bunları anlatma, kamuoyunu ikna etme bizlere düşmektedir. Bu dönem Kurtuluş Savaşı’nın olduğu dönemde gibi biz kadınlara bir seferberlik görevi düşüyor. Bunu bilinci ve kararlılığıyla çalışmalarımıza İstanbul’da, tüm Türkiye genelinde devam ediyoruz. Bu konuda kararlıyız. Bizi yolumuzdan hiçbir kuvvet döndüremez. Canımızın, kanımızın son damlasına kadar bu yolda çalışacağız.

“YAPILAN KAMUOYU ARAŞTIRMALARINDA CHP 1. PARTİ”
Cumhurbaşkanlığı seçiminden sonra önümüzde yerel seçimler var. Yapılan kamuoyu araştırmalarına göre CHP 1. parti. Yükselişte olan bir parti. Korkular başladığı için partimizin üstüne gitmeler başlamıştır.”