Silivri Facebook

Kara : Muhtarla Çalışan Kazanır
 
Kaynak : Hürhaber
 
KARA’DAN TEŞEKKÜR
Mimarsinan Mahallesi Muhtarı Yaşar Kara yerel yönetimin üç yıllık süreç içinde yapılan hizmetleri, kendi bölgesi bakımından şu şekilde yorumladı: “Mimarsinan Mahallesi, Yeni Mahalle ile birlikte hızla büyüyen ve gelişmekte olan Silivri’nin yerleşim alanları arasındadır. Çünkü konut alanları bu bölgelerde açılıyor. Mahallemiz aynı zamana sanayi içerisine de girdi. Hızla gelişirken İstanbul Büyükşehir’in içerisine girdi. Büyükşehir’in Silivri’ye müthiş yatırımları var. Doğalgaz, kanalizasyon, su, geniş bir hizmet yelpazesi geliyor. Bu konuda Büyükşehir Belediye Başkanı Sayın Kadir Topbaş, organizasyonu yapan Silivri Belediye Başkanı Hüseyin Turan ve AKP İlçe Başkanı Tülay Kaynarca’ya teşekkür etmek lazım. Çünkü bunlar görünen hizmetlerdir. Görünen hizmetleri inkâr etmek yanlış olur. Bir işi yaparken, onore edilmek insanın şevkini arttırır, devamlı eleştirmek ise kırar. Ha, bu hizmetler buraya gelecek miydi? Gelecekti, ama ne zaman olacağını düşünmek gerekir.
 
KARA: İÇİMDE UKDE KALAN, HİZMETLER VAR
Benim içimde ukde kalan Kumluk Mevkii’nde bir çocuk parkının yapılamaması, ikincisi 32 köprünün yanında bulunan TM2 denen Toplama Merkezi’nin kaldırılamaması ve o, derenin ıslah edilememesi ki biliyorsunuz orası hep sanayi alanı olacak. Bir yağmur yağdığı zaman taşma oluyor. Hatta oradaki köprülere ve yapılan yan yollara bile büyük zarar verecek. Oranın yapılmaması içimizde ukde olarak kaldı. Daha çok yeşillik istiyordum. Toprak gözükmesin ve her yer yeşil, Cennet gibi olsun. Onu tam olarak yapamadık.
 
İçimde ukde kalan bir diğer konu da kıyı şeridi. İstanbul’da denize girilen yerlerden bir tanesi de Silivri sahiliydi. Ama artık denize girilebilir bir yer olmaktan çıktı, çünkü sırf çamur. Boğluca Deresi ıslah edilmediği için Gazitepe’den su geliyor önüne çalıp çırpıyı alıyor denize boşaltıyor. Boşaltınca da Silivri’de yaşayan insanlar olarak hepimiz görüyoruz. Çamur deryası olmuş, kum diye bir olayımız yok. Kenarlardaki tesisler derme çatma. Sahil şeridini Klassis’e doğru uzatıp çok güzel yapmamız lazım. Büyükçekmece’den örnek verirsek, makinelerle deniz kumu kenara atılmış, kenarlar güzel yapılmış. Koridor biçiminde uzatılmış. Sahilde voleybol sahaları yapılmış. Çöplerin atılacağı yerler var. İnsanlar orada denize rahat girebiliyor, kumdan yararlanabiliyor. Bizim burada Allah’a emanet. Daha önce söylemiştim. Sahilde temizlik yapacak, tırmık çekecek bir tane işçi tutulabilir. Bu da bir kamu görevidir. Yerli turisti çekmek ve Silivri’ye kazandırmak temizlikten geçiyor. İstanbul’dan gelenler ilk önce Silivri sahilinin temizliğine bakıyor. Gittiği zaman da öneriyor. Mesela oraya piknik alanı da yapılabilirdi. Şimdi tabi oraları farklı işletmelere bırakıldı.
 
“MUHTARLARLA BERABER KİM ÇALIŞTIYSA HER ZAMAN KAZANMIŞTIR”
Gerçi bu dönem biz muhtarlar olarak yerel yönetimle diyalogla çalışamadık. Daha önce kendileriyle yaptığımız toplantılarda bunu söylemiştik. Mahalle temsilcileriyle iş yapmak istiyorlar. Tabi bu onların şahsi fikri, hizmeti veren onlardır. İstedikleri kişilerle çalışabilirler. Bu onların doğal hakkıdır. Şunu da belirtmek gerekir ki, yapılan hizmetler belediyeye ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne aittir. Muhtar bundan puan veya başka bir şey kazanmaz. Ne olur? Muhtarın üzerindeki yük azalır. Kendimizi fazla ön plana çıkarmaya gerek yok. Şöyle bir gerçek var ki, muhtarlarla birlikte kim çalıştıysa o, her zaman kazanmıştır. Mesela Şişli Belediye Başkanının bir toplantısına gitmiştik, şöyle konuştu: ‘Benim muhtarım ilgili birim müdürü veya amirine telefon edip de eğer iki saat içerisinde o, müdür veya amir benim muhtarıma dönmezse, onunla ben çalışamam, çalışmam hemen görevden alırım.’ %75 gibi ezici bir çoğunlukla seçimi alması bir tesadüf değil herhalde. Oradaki muhtarlarını ne kadar sevdiğini ve değer verdiğini gördük. Muhtarlar bunu bizzat bize kendileri de söylediler.
 
“POLİTİKACI DEĞİLİZ, POLİTİKACI AĞZIYLA DA KONUŞMAYIZ”
Vatandaş ilk önce muhtara gelir. İnsanlarımızın o, şekilde bir alışkanlığı var. Ne olursa olsun ilk önce muhtardan geçer. Tabi bu yüklerin bizim üstümüzden alınması gerekir. Söylediğimiz şudur: ‘Fazla yapacak bir şeyimiz yok, Belediye veya Kaymakamlığa gitmeniz gerekir.’ Eğer biz söylersek, yapıldıysa yapıldı diyoruz, yapılmadıysa yapılmadı diyoruz. Tabi bu bazen yanlış anlaşılmalara sebebiyet verebiliyor. Ama muhtar doğru olanı konuşmak zorunda. Çünkü biz politikacı değiliz, politikacı ağzıyla da konuşmayız. Biz vatandaşız, vatandaş bizi seçmiş. Bu da başkasını eleştirdiğimiz veya ona farklı yaklaştığımız anlamına gelmez, gelmemeli de.  
 
“KARŞINIZA 40 TANE MUHTARI ALIRSANIZ BUNUN SONUCU İYİ OLMAZ”
Muhtarlarla ilgili bu iktidarın herhalde bir problemi var. Mesela geçen gün AKP’nin yemeğini muhtar arkadaşlar protesto ettiler. 40 tane muhtarı karşınıza alırsanız bunun sonucu iyi olmaz diye düşünüyorum. Her zaman öyle olmuştur. Köylerin sorunları var. Onların sorulması lazım. Hadi biz mahalleyiz, bize öyle veya böyle hizmet geliyor, ama köy muhtarlarımız çok zor durumda. Verilen sözler yerine getirilmiyor veya organize, istişare mi yapılamıyor? Bu konuda Silivri Muhtarlar Derneği’ni de destekliyoruz, muhtarlarımızın her zaman arkasındayız. Oradaki muhtarlarla acilen görüşüp konuşulması lazım, çünkü muhtarların içi buruk. Köyüne hizmet götüremedikleri için vatandaşlar muhtarlara yükleniyorlar. Muhtarlar bu yüzden sıkıntılı günler geçiriyorlar.
 
“SİLİVRİ’NİN YAŞANABİLİR BİR YER OLARAK KALACAĞINDAN ŞÜPHELERİM VAR”
İnşallah Silivri büyüyecek, büyürken de büyük sıkıntıları olacak. 10 sene sonra Silivri yaşanabilir bir yer olur mu, bu konuda şüphelerim var. Bu benim görüşümdür. Başkasını ilgilendirmez ve bağlamaz ama her zaman duygularımda, düşüncelerimde haklı çıktım. Ve bunu bir müddet sonra bana söylediler; ‘Muhtarım sen haklıydın.’ diye. Silivri yaşanabilir bir yer olmaktan çıkıyor, benim mahallem de sayfiye bir yer.
 
“SİLİVRİ’NİN EN BÜYÜK PROBLEMİ YEŞİL ALANLARININ YARATILMAMASIDIR”
Silivri’nin en büyük problemi yeşil alanlarının yaratılamamasıdır. Şimdi hava alamıyoruz, bir müddet sonra hiç hava alamayacağız. İlk önce insan, insan varsa her şey var. İnsanın olmadığı yerde hizmet etsen ne olur, etmesen ne olur. Kumluk Mevkii’nde en az 5 bin nüfus var, park alanı olmadığı için beton duvarlar arasında çocuklar boğuluyor. Mahalle aralarında top oynadıkları zaman camlar kırılıyor.
 
“AYDINLATMA YETERSİZ”
E-6 bağlantı yolunun üzerinde Alipaşa, Özgürlük Caddeleri, Samsun Mahallesi Batı Sokak ve Yavuz Selim Caddesi’nin o köşede mahallemizde işe giden insanlar var. Aydınlatma yetersiz. Durak yerleri birkaç yerde var fakat oraya mutlaka aydınlatma gerekiyor.
 
“SİLİVRİ’NİN EN BÜYÜK ALT YAPI SORUNLARINDAN BİR TANESİ SOKAK İSİMLERİ VE BUNLARIN HARİTALARDA BELİRTİLMEMESİDİR”
Benim mahallemin ve Silivri’nin en büyük sorunlarından bir tanesi, ki bunu daha önce Belediye Başkanıyla yaptığımız toplantıda 9 mahalle muhtarı olarak belirtmiştik. Alt yapı sorunlarından bir tanesi olan sokak isimleri ve bunların haritalarda belirtilmemesi, belli bir bölümden de benim haberimin olmayışı. Bu konuda gerçekten büyük üzüntü duyuyorum. Bazı numaralar tersten verilmiş. Numaraların çoğu değişti. Sokak tabelaları hala yok, numaralar duvarlarda yazılı. Bu sıkıntı sadece benim sıkıntım değil. Bu konuda İtfaiye, Ambulans, Emniyet, Posta hizmetleri zorlanıyor ve insanlar mağdur oluyor. Basit gibi görünen bu olay çok önemli. Başımıza istenmeyen olay gelebilir. Bu da içimizde bir ukde olarak kaldı. İnşallah yapılacak, yapılmasını umuyoruz.”

Alıntı : http://www.silivriliyiz.biz/haber?aid=2734

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol