KARAKAŞ: SİLİVRİ'DE BASININ YERİ AYRIDIR...

SİLİVRİ AK Parti İlçe Başkanı Metin Karakaş bugün bir basın toplantısı düzenleyerek çeşitli konulara değindi…

Karakaş, basın toplantısında özetle şunları söyledi:

SİLİVRİ’DE BASININ YERİ AYRIDIR
Siyasetin önde gelen isimleri Silivri’deki basını her zaman takdir etmiştir, siyaseti ve genel gündemi sizler yakalıya biliyorsunuz, zaman zaman Silivri’yi hiç bilmeyen gündemini bile bilmeyen, ikili ilişkilerle basın camiası ile olan bu anlamda iletişimlerinde çok sağlıklı olmayacağını söylemek istiyorum…
Elinde fotoğraf makinesi olan, gazete çıkartmasa dahi gündemi yakalamaya çalışan basın mensubunu aynı kefeye koymak gerekiyor. Ne kadar kötü olursa olsun Silivri’nin basınıdır.

SEÇİM SONUÇLARI
AK Parti ilk defa halkın karşısına mağdur olmadan, kapatılma davası açılmadan, E-Muhtıra gibi konularla değil sadece projelerle ortaya çıktığı, bunun yanında yapmış olduğu icraatlarla da ortaya koyduğu, cumhuriyetin 100. yıl söylemleri ile halkın %50 oyunu alması küçümsenecek bir durum değildir. Silivri olarak ta bir ilki yaşadık ve Tülay Hanımı 8. sırada aday çıkararak halkın güvenini kazandık. Yaptığımız çalışmalarda gördük ki belirli bir kırılma var ve bu kırılmanın ifadesi de mevcut yerel yönetimin belediyecilik anlayışı noktasında projeler koyamayışı, halkın güvenini alamayışı, onların oluşturduğu siyasetin de halk tarafından benimsenmemesinin ortaya çıkardığı sonuçlardır. Yaklaşık 3 bin oy farkı, %3.5 oranda belediye sınırlarında ve Silivri genelinde gösterdiğimiz başarıdır.

GÖNÜL SOFRALARI
Dolu dolu Ramazan programları geçireceğiz, Ramazan’da gönül sofraları oluşturacağız binlerce evlerde bu programımızı uygulayacağız, kanaat önderleri, sivil toplum kuruluşları ile bir araya geleceğiz, aynı anda 300-500 kişi ve bir günde birkaç yerde birden bu sofralarımızı kuracağız. Toplantılarımızı yine Tülay Hanım ile birlikte yapacağız.

FESTİVAL BİRLEŞTİRİCİ OLMALIYDI
Silivri’de bizim dönemimizde festivali uluslar arası boyuta taşımıştık, mevcut idare daha küçük çapta düşünerek, geçmiş dönemlerdeki sıralamayla 50. sini gerçekleştirdiler. Festivallerin içerisinde birleştiricilik vardır, kardeşliği, huzuru pekiştiriciliği vardır ama bu festivale baktığımız zaman böyle bir sonuç çıkmadı ortaya. Birincisi sanatçı seçimi, çok siyaset koktu, hem hükümetimizi hem AK Partimizi küçültücü sözler sarf edildi. Sonuçta CHP Festivali değil, kardeşlik duygularında husumet oluşturdu, kendi ekibi hususunda husumet oluşturdu.
Basını da ikiye ayırmış oldu. Silivri tarihinde ilk defa beceriksiz bir yönetimin bu festival anlayışıyla Silivri’yi kutuplaşmaya sebebiyet vermiştir. Bu sonucun yönetim zafiyetinden kaynaklandığını söylemeliyim. Bu kadar kamplaşma ve kutuplaşma ilk defa oluyor.

KAYMAKAM BEYİN EMEKLERİNİ KENDİNE MAL ETTİ
Sayın Valimizin Silivri’ye gelme programı tamamen Kaymakam Beyin çalışma ve gayretleri ile olmuştur. Belediye Başkanı Romanlar ile ilgili bir haber yaptırdı ve rol çaldı. Vali Beyin programından ve geleceğinden haberi bile yoktu. İstanbul gibi birçok ülkeden büyük bir yerde, Silivri’ye bir yılda iki kez gelmesi tamamen Kaymakam Beyin çalışmaları ile olmuştur ve iki programda da Kaymakam Beyin programıdır. Biz ne siyasi parti olarak bunlara müdahale ettik ne de yerel olarak müdahale ettik, bu Kaymakamımızın Valilikte yapmış olduğu görüşmeler sonucunda ve orada yapmış olduğu toplantılar sonucu, sorunları yerinde göstermek noktasında Vali Beyin bu programı çok ta önemli değil ama bir sertifika töreni, bir engelli yerinin, çok küçük bir çay bahçesindeki o samimi duyguları Vali beye gösterme samimiyetidir. Hani bazı profesörler tez çalarlar ya, ben hicap duydum. Romanların kalıcı yere kavuşmaları için Vali Beye yaşama koşullarının gösterilmesi amacıyla Kaymakam Bey tarafından programa alınan bu yerdeki törende Başkan, TOKİ Başkanını tanımıyordu bile, Belediye Başkanının haberi yok! Vali Bey konuşunca bana Belediye Başkanı, bu kim dediğinde TOKİ Başkanı dedim, sizi tanıştırayım dedim. Tanıştırdığımda hiçbir şey söylemedi. TOKİ imar planı yapmaya yetkisi var.
Başkan kendi internet sitesinde tamamen kendi yapmış gibi, kendi bu hizmeti getirtecekmiş gibi, kendi girişimleri yapmış gibi kamuoyuna lanse etmesi siyasi ahlaka hiçbir zaman sığmaz.