Silivrili Siyasiler Gül'ü Değerlendirdi

 

 

AK Parti’nin Cumhurbaşkanı adayı olarak Abdullah Gül’ü göstermesinin ardından, Silivrili siyasetçiler durum değerlendirmesi yaptı. İlginç açıklamalar yapan siyasiler, % 47 oyla seçilen bir partinin istediği kişiyi, Cumhurbaşkanı seçmesinin doğal olduğunu belirtti.

 

Özgürlük ve Dayanışma Partisi Silivri İlçe Başkanı Süheyl Kırkıcı konu ile ilgili şunları söyledi “% 47’lik bir oyu arkasına alan bir hükümetin istediği bir kişiyi Cumhurbaşkanı olarak seçmesinin doğal olarak karşılanması gerekiyor. Hatırlarsanız seçimlerde önce cumhurbaşkanlığı seçimlere bir kriz haline getirilerek kamplaşmaya gidildi. Seçim sonuçları da, Abdullah Gül’ü Cumhurbaşkanı olarak tescil eder gibi çıktı. Buna artık herkesin saygı göstermesi gerekiyor. Cumhurbaşkanının uzlaşarak seçilmesi aranan bir özelliktir. Ancak bu AKP’nin genel tarzıyla çelişen bir durumdur. Böyle bir duruşu hiçbir zaman sergilemeyen AKP’den bunu beklemek doğru değildir. En büyük sorununda eşinin başörtülü olması olarak nitelendiriyor. Tayyip Başbakan iken, Gül’ün Cumhurbaşkanı olması çok ta büyük bir dezavantaj değil bence. Tayyip varken, Gül’ün bu kadar tartışılmasının da çok büyük bir anlam teşkil ettiğini düşünmüyorum. Sorun eşinin başı örtülü olmasını görmemizden çok, kafasının başörtüsünü görmemizdir. Bunun simgesel bir ifadesi olduğunu düşünüyorum. Bizim tartışmamız gereken, Gül’ün kafasının içindeki başörtüdür. AKP’nin asıl başarısı, muhalefetin başarısızlığından kaynaklanmaktadır. Muhalefetin bu başarısızlığı da, AKP’nin başarısını tescillemiştir.”

 

Cumhuriyet Halk Partisi Silivri İlçe Başkan Vekili Abdullah Yıldırım ise, görüşlerini şu şekilde dile getirdi “Şu an Abdullah Gül AKP’nin adayıdır, ancak keşke başka bir aday çıkarsaydılar daha iyi olurdu. Çünkü Cumhurbaşkanı olacak kişi bütün Türkiye’yi kucaklamalı. Türkiye’nin yarısı Gül’ün Cumhurbaşkanlığına karşı çıkıyor. Gönül isterdi ki, tüm Türkiye’yi kucaklayacak ve cumhurun başı olabilecek birisi olsaydı. Maalesef meclisteki sayısal üstünlükleri ve MHP’nin de yaklaşımıyla Gül, Cumhurbaşkanı seçilecek, durum bunu gösteriyor. Ama bundan sonra ne olacağın bilemem, hep birlikte bekleyip göreceğiz. Biz CHP olarak önceden de karşı çıktık, bundan sonra da karşı çıkmaya devam edeceğiz. Benim kişisel fikrim sorulacak olursa Abdullah Gül’ü cumhurbaşkanı seçmek için aldıkları oy yetiyor. Hatta AKP’nin tabanı Abdullah Gül seçilsin diye oy verdi. Eğer Gül aday olmasaydı, taban bunun hesabını AKP’ye sorardı. Abdullah Gül, mağdur oldu diye oy verenleri görüyor, biliyor ve duyuyoruz. AKP, Gül’ü zaten aday göstermek mecburiyetine düşmüştür, aksi takdirde bu kendilerini inkar olur, tabandan büyük tepki alırdı. Eşinin başının kapalı olması bir problem değildir. Çankaya Köşkü’nde de dolaşabilir ancak orasının bir kamusal alan olduğunun da altını çizmek isterim. Bu alanda nasıl davranılacağı, soru işareti yaratıyor. Çankaya’da sanki hiç türban olmadı mı? Cumhuriyetin kurulduğu günden bu yana bakarsanız oldu. Ama bunlarınki gibi siyasi malzeme olarak kullanılmadı. Başörtüsü olarak bir problem olmamasına karşın türban bir siyasi simge haline getirildi. Daha önce türban diye bir problem yokken, bunlar türbanı bayrak yaptılar. Bizim tüm mücadelemiz bu yöndedir ve bizim sorunumuz kafaya takılan başörtüsü değil, kafanın içindeki zihniyettir.”