Silivri Facebook

Sadakat şövalyeleri !
 
Kaynak : Değişim Gazetesi
 
Bölgemizde atanan okul müdürlerinin büyük çoğunluğu Eğitim Bir Sen’li olunca Türk Eğitim Sen’den yeni bir unvan daha aldılar..
Sadakat şövalyeleri !
 
Silivri Türk Eğitim Sen Temsililiği’nin de bağlı bulunduğu Türk Eğitim Sen 5. Şube Başkanı Enver Demir, Nisan ayı ortalarında Milli Eğitim Bakanlığı’nca uygulamaya konan ‘Eğitim Kurumları Yöneticilerinin Atama Yönetmeliği’ ni sert bir dille eleştirdi. Yapılan müdür atamalarının hukuka ve insan haklarına aykılık taşıdığını belirten Demir “ Eğitim camiası, hiçbir devirde böyle hukuksuz, mantıksız, adaletsiz, etik kuralları hiçe sayan bir uygulamaya da maruz kalmamıştır. Bu ayıp, AKP iktidarı dönemindeki Milli Eğitim Bakanlığına nasip olmuştur” diyerek,konu ile ilgili yargıya gidileceğini belirtti.
 
Enver Demir Yazılı gönderdiği Basın açıklamasında şunları belirtti “ Bilindiği üzere 13.04.2007 tarihinde Milli Eğitim Bakanlığı Eğitim Kurumları Yöneticilerinin Atama Yönetmeliği(diğer bir ifadeyle,  el altından yönetici atama yönetmeliği) yayınlanmıştır.Yönetmelik doğrultusunda,Türkiye çapında, 20 bin civarında Milli Eğitim Yöneticisinin ataması yapılmaktadır.   Hukuka ve insan haklarına aykırı olan, kabiliyet ve liyakati öne çıkarmak yerine yandaş kayırmacılığını öne çıkaran, idareci atamalarını bir oldu-bittiye getiren  bu yönetmelik bir hukuk skandalıdır.Yönetmelik sendikamızca yürütmeyi durdurma talepli olarak yargıya götürülmüştür. Kuvvetle muhtemel olarak da kısa süre içinde bu yönetmelik Danıştay tarafından iptal edilecektir.
 
El altından yönetici atama yönetmeliğinde, boş idarecilikleri ilan etme konusunda herhangi bir hüküm bulunmadığı için il ve ilçe milli eğitim müdürlükleri kimseye haber vermeden el altından bu atamaları yapmaktadırlar.
 
Cumhuriyet tarihinde MEB, hiçbir zaman bu şekilde bir oldu-bittiye getirilmediği gibi, hiçbir devirde böyle hukuksuz, mantıksız, adaletsiz, etik kuralları hiçe sayan bir uygulamaya da maruz kalmamıştır. Bu ayıp, AKP iktidarı dönemindeki Milli Eğitim Bakanlığına nasip olmuştur.Bu ayıp,atamalarda kendilerine, yöneticileri teklif etme yetkisi verilen ve sadakat şövalyeleri gibi çalışarak efendilerini memnun etmeye  çalışan il ve ilçe milli eğitim müdürlerine nasip olmuştur. Bu süreç tüm idarecileri sarsacak bir yargılama furyasını da beraberinde getirecek ve haksızlığa uğrayan binlerce kişi idare mahkemelerine bireysel davalar açacaktır.Bu oyunun bir parçası olarak,gönüllü roller üstlenmekten kaçınmayan , bazı ilçe milli eğitim müdürleri,kuralsızlığı kural haline getiren uygulamalara siyasi erkin kadrolaşma heyecanı adına taraf olmuşlardır.Şubemize bağlı 9 ilçe den  (Çatalca, Silivri ,Büyükçekmece, Avcılar, Küçükçekmece, Bahçelievler, Güngören,Bağcılar,Esenler) özellikle üç ilçe milli eğitim müdürü
 
(Bahçelievler,Küçükçekmece,Büyükçekmece) sadakat şövalyesi görevlerini  harfiyen yerine getirmişlerdir. Neredeyse ilçelerinde atanan  mevcut okul müdürlerinin tamamını,mevcudiyetini makam ve mevki pazarlayarak sürdüren bir sendikanın üyelerinden seçmek suretiyle, görevlerini tam ve eksiksiz yapmanın huzur ve güveni içinde bulunan bu ilçe milli eğitim müdürlerinden olan ,Küçükçekmece ilçe milli eğitim müdürü, efendileri tarafından hemen ödüllendirilerek!!!!, aynı ilçede  şube müdürlüğüne terfi ettirilmiştir!. Diğer sadakat şövalyelerinin de ödüllendirilmelerinin uzun sürmeyeceğini sanıyorum. Zira, eskilerin dediği gibi keser de dönecektir, sap da dönecektir. Tarih bunun örnekleriyle doludur. 
 
Bu keyfi , kanunsuz  ve vicdandan yoksun acemi kadrolaşma çabalarını acı bir tebessümle karşılıyoruz ve de siyasi erkin zannettiği gibi,eğitimciler olarak bu keyfiyeti kuzu-kuzu kabullenmeyeceğimizi, kamuoyuna ilan ediyoruz.Yetkili sendika olarak tüm yurt sathında eylemlerle ve hukuksal girişimlerle bu kepazeliğin karşısında, eğitim çalışılanlarından aldığımız güçle dimdik duracağız.
 
Söz konusu atama yönetmeliği, idareye “istediğini istediği yere atamak” gibi bir serbesti yet vermemektedir. Yönetmeliğin bu serbesti yeti verdiğini kabul ederek yapılan davranışlar, “görev ve yetkilerini kötüye kullanma, kişilere haksız menfaat sağlama, irtikap” suçlarını ortaya çıkaracaktır. Atama işlemini bu şekilde tesis edenlerin idari ve cezai yargılama sürecinde zor durumda kalmaları kaçınılmazdır. Gerek sendika olarak, gerekse kişisel olarak hukuka aykırı işlem tesisinde imzası bulunanların yargılanması noktasında, tarafımızdan çok ciddi takibat yapılacağının, suç duyurularında bulunulacağının ve davalar açılacağının bilinmesi gerekir.
 
İdareci atmalarında hak, hukuk ve adalet ilkelerine aykırı davranarak, hileli davranışlarla başkalarına yarar sağlama ve diğer suçları işlemiş durumuna düşen  idarecilere basın yoluyla ve soruşturma yargılama sürecinde şu soruların sorulması kaçınılmazdır;
 
1-    Boş idarecilikleri neden duyurmadınız?
2-    Yönetmeliğin Geçici 1. Maddesinde de ifade edilen, kazanılmış hakları bulunan kişileri atama konusunda değerlendirmeyerek, hak gaspına neden yol açtınız?
3-    Öğretmenlerin idareci olarak atanmak için verdiği dilekçeleri neden işleme sokmadınız veya kabul etmediniz?
4-    Atadığınız kişilerin kariyer ve liyakatini neye göre ölçtünüz ve belirlediniz?
5-    Kendi belirlediğiniz kişileri müdür veya müdür yardımcısı yaparak bu kişilere yarar sağlarken sizin maddi veya başka bir şekilde yararınız oldu mu?
6-    Danıştay kararlarını yok sayarak tesis ettiğiniz işlemlerle yargı kararlarına muhalefet ettiğinizi biliyor musunuz?
7-    Yasaları bilmemek mazeret olmadığı halde bunu bir mazeret olarak mı görüyorsunuz?
8-    Devlet memuru olduğunuz halde bazı kişileri atma konusunda ……. siyasi partisinin görevlilerinden mi emir alıyorsunuz?
 
Bu sorulara net cevaplar verilemediği müddetçe, eğitim camiası bu el altından atamaları asla içine sindirmeyecek ve buna alet olan herkese yaptıklarının hesabını mutlaka soracaktır.”

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol