Salih Yazıcı ile Röportaj

08 Mart 2007 Perşembe 00:20

Doğru Yol Partisi Silivri İlçe Başkanı SALİH YAZICI sorularımıza tüm samimiyeti ile cevap verdi.

NESRİN ÖZALP: 8 Mart Dünya Kadınlar Günü için neler söylemek istersiniz?
SALİH YAZICI: Önce tüm hanımefendilerin 8 Mart Dünya Kadınlar Gününü kutluyorum. Tabii ki önce Silivrili hemşerilerimin sonrada haberin ulaştığı her yere kadar. Türkiye’de İstanbul’da artık nerede hanımefendiler varsa hepsinin gününü kutluyoruz. Tabii ki kadınlar baş tacı diyoruz alışılmış bir laf ama gerçektende öyle hanımefendiler olmadan hakikaten hiçbir şey olmuyor. Bizim de işimiz siyaset olduğuna göre siyasette de büyük rol oynuyor hanımefendiler. Bütün her yerde hanımsız olmuyor tabii evde, dışarıda, sokakta hanımların etkin olduğunu herkes tarafından bilinmektedir. Bende buna inanıyorum.

NESRİN ÖZALP:Hanımları başarılı buluyor musunuz?
SALİH YAZICI: Tabii başarılı buluyorum. Hanımların olmadığı yerde iş olmuyor gerçekten bilhassa aktif olan hanımlar çok başarılı oluyor ve parti de başarılı oluyor. Her hangi bir kuruma çalışıyorlarsa, ilgileniyorlarsa onların ilgilendiği kurum başarılı oluyor. Çünkü hanımlar her yerde olayı anlatabiliyorlar, bir ortam yakalayabiliyorlar.

NESRİN ÖZALP:Kadınlar günü için etkinliğiniz var mı?
SALİH YAZICI: Silivri İlçemizde ve beldeleri-mizde 8 Mart Dünya Kadınlar Gününüz kutlu olsun diye pankartlar da astık. Perşembe günü akşamı da Ünsal Düğün Salonunda hanımefendileri onöre etmeye çalışacağız. Karanfil dağıtacağız, yemekli bir toplantı yapacağız. Müzikte olacak ve hanımları karınca kaderince eğlendireceğiz. Ortam herkese yakın olsun yürüyerek insanların rahat gelip gidebilmesi için orasını tercih ettik. Bütün mahallelerimizden, Küçükkılıçlı’dan, Alipaşa’dan da davetlilerimiz olacak. Burada merkezde 19.00 ya da 20.00 gibi hep beraber bir toplantı yapacağız. Hanımefendilerin gününü kutlayacağız.

NESRİN ÖZALP: Kadınlar günü tam olarak size ne ifade ediyor?
SALİH YAZICI: Tabii ki kadınların özel bir günü hanımlar 8 Martta kendilerini arayan soran insanlara hakikaten çok önemserler çünkü 8 Mart dünya kadınlar gününün bir özelliği var ki hanımefendilere değer veren insanlar o gün hanımların gününü kutluyor. Bayanların gününü kutladığınızda onure olmuş olur sevinir mutlu olur. Bu bakımdan hanımefendiler için çok özel bir gün. İkili ilişkilerde evli çiftler o gün hanımını mutlu etmek için, beyler tabii becerebiliyorsa eğer bardakları yıkarken kırmazsa, ellerini kesmezseler o da olabilir. Güzel bir şey ama kendim beceremiyorum yemek yapmasını bilmiyorum ama bir insan eşinin mutluluğu için yapabilir. Tabii biz bulunmuş olduğumuz konum itibarı ile siyaset ile uğraştığımız için genelde evimizde çoluğumuzla çocuğumuzla özel bir hayatımız yok. Bizler 8 Mart dünya kadınlar gününü herkesle paylaşmaya çalışıyoruz. İnsanlar o günün heyecanını yaşasın, biz de o heyecanı yaşayalım düşüncesi ile Ünsal Düğün Salonunda tüm Silivrili hanımlarla beraber kutlayacağız. Bizim kapımız herkese açık. Biz öyle partizan bir insan değiliz. Biz şeffaf, her şeye güzel bakan hiç içimizde şüphe olmayan, DYP’ nin tüm yöneticileri başta Genel Başkanımız da dahil olmak üzere biz öyle bir şey düşünmeyiz. Gelecek hanımefendiler başımızın tacıdır buyursun gelsin, karınca kaderince onları ağırlamaya, önceki yemeklerimiz gibi güzel bir gece yaşatmaya çalışacağız.

NESRİN ÖZALP: Bizim Silivri Gazetesinde çıkan son habere göre herhalde okumuşsunuzdur Selami Değirmenci’nin siyasete dönme sinyali ve gecenize katılması hakkında ne düşünüyorsunuz?
SALİH YAZICI: Selami Değirmenci 3 dönem Belediye Başkanlığı yapmış bir insan. Onun döneminde Silivri’de ben çok inşaat yaptım. İkimizde ayrı ayrı partilerde olmamıza rağmen benim Selami Beyden bir şikâyetim olmadı. Hep dost ve arkadaş olarak ilişkilerimiz çok iyi geçti. Selami Bey şu anda belli bir partide faaliyet göstermediğinden eski bir belediye başkanı olarak o gece ki bizim onur konuğumuzdu. Ben Selami Bey’e davetiye gönderdim. Kendim buradan telefonla aradım ‘’onur konuğumsun Başkanım buyur gel’’ dedim. Sağ olsun o da bizi onurlandırdı geldi. Sizlerde oradaydınız. Selemi Bey gelebilir yani partimize de gelebilir. Selami Bey gelemez diye bir kanun kural da yok. Diğer politikacılardan da flaş isimler gelirse onlara da kapımız açık. Selami Bey kötü bir insan kim diyebilir? 3 dönem Silivri halkı tercihini kullanmış. Oy verilmiş, seçilmiş, Belediye Başkanlığı yapmış. Son zamanda da kaybetmiş olabilir. Siyasette böyle inişler çıkışlar olabilir ama Selami Bey bizim dostumuz hangi partide olursa olsun ben öyle parti ayrımı yapmam. Selami Bey gelse ve isterse de aday olabilir. Zaten AKP gidecek DYP iktidara gelecek kim elini erken tutarsa gelsin. Kim aday olur kim Belediye Başkan adayı olur netleşir ona ben karar veremem Genel Başkan karar verir. Belediye Başkanlarının aday olması İl Başkanı, Genel Başkanın yetkisindeki bir iştir. Biz dosyayı hazırlar göndeririz. Merkeze gider kimi tercih ederlerse saygı duyarız biz burada görevimizi yaparız. Ama bizim Silivri’de bütün saygın insanlara kapımız açık. Tabii ki dostların bir arada olması daha güzel bir şey. Selami Bey’de geldi o akşam. Siyasetçi insan tabii partisi ile de şu an durumu muallâkta ama o gecede moral buldu. Ama bizde ne yaptık özel bir şey yapmadık ev sahibiydik, hoş geldin ettik, ağırladık, dışarı çıkarken de uğurladık. Başka da bir şey olmadı. Ama kendisine de teşekkür ediyorum bizi de onurlandırdı.

NESRİN ÖZALP: Diğer Siyasi Partileri ve Belediye Başkanlarını neden davet etmediniz?
SALİH YAZICI: Diğer siyasi partileri davet etmeme sebebini de size açıklayayım. Ramazan ayında biliyorsunuz bir yemek verdik haliyle siyaset konuşuluyor. Hele bir de orada o kadar insan 300- 500 olsa insan konuşmaz. 2000’e yakın bir insan topluluğu siyasetçiler coşuyor orada tabii ki, kendi fikirlerini, partilerinin durumunu anlatmak, politikasını anlatmak zorunda kalıyor. Orada şimdi kişiyi çağırıyorsun bir de muhalefet partisine bindirdiğin zaman sopayla başına vurur gibi bir hal oluyor. Ben arkadaşlarıma dedim ki bu sefer siyasetinde olacağını biliyorum seçim startı verilecek gündem ısınıyor. Mutlaka ki siyaset yapacağız. Diğer İlçe Başkanlarını Belediye Başkanlarını davet etmeyelim çünkü bu bir aile toplantısı DYP’nin Dayanışma yemeği, bu bir aile toplantısıydı DYP’nin içinde bize yakın insanlar, dostlarımızla beraber olalım. O yüzden diğer Belediye Başkanlarımızı ve partileri davet etmedik. Herhangi kasıtlı bir şey yok.

NESRİN ÖZALP: Dayanışma geceniz hemen hemen kusursuz organize ettiniz. Herkesle tek tek ilgilendiğiniz gözümüzden kaçmadı.
SALİH YAZICI: Tabii yani şimdi bir defa DYP’nin ev sahipliği yaptığı her yer böyledir. Bir tek Silivri değildir. DYP’nin Genel Başkanı ev sahipliği yaptığı zaman kendisi de bizzat kapının kenarında duruyor ve bütün insanları öperek uğurluyor. Kendi oğlunun düğününde bile kapının kenarında davetlilerini karşıladı uğurladı tam 5000 konuktan fazla konuk vardı ve ben ilk defa gördüm bir Genel Başkan oğlunun düğününde takı takılmasına müsaade etmedi. Hakikaten bu da örnek bir ortam teşkil ediyor. Biz götürdüğümüz altınlarımızla geri döndük.

NESRİN ÖZALP: Peki, takı olayına karşı mısınız?
SALİH YAZICI: Biz takı olayına karşı değiliz ama neye karşıyız. Siyaseti kullanıp ta Mehmet Ağar siyaseti kullanıp ta Genel Başkan olduğu dönemde oğlunun düğününü yaptı maddi menfaat çıkar sağladı düşüncesi hakim olmasın diye Genel Başkanımız örnek bir olay sergiledi.Bütün herkes siyasi kimliğini makamını kullanarak altınlar, dolarlar filan toplar.

NESRİN ÖZALP: Buradan şunu çıkartabilir miyiz sizin oğlunuz evlense sizde takı istemeyecek misiniz?
SALİH YAZICI: Yok, ben takı taktırırım. Şimdi benim konumum farklı ben yalan konuşmam. Ben Genel Başkan olsam bende taktırmam. Ben Genel Başkan veya milletvekili değilim ki ama şimdi ben önümüzdeki günlerde düğün yapacağım size söylersem sözümü yiyemem çocukla benim

aram

açılır. O bir adettir ama Genel Başkanımız konumu itibarıyla bunu istemedi. Benim şahsen çok ilgimi çekti.

NESRİN ÖZALP: Sizin ilave etmek istediğiniz herhangi bir şey veya başka bir konuda görüş bildirmek ister misiniz?
SALİH YAZICI: Şimdi bir konuda bir görüş bildirmek isterim hem de çağrıda bulunmuş olurum. Önümüzdeki seçimlerde insanları sağduyuya davet ediyorum. İnsanlar uyansın, artık bir torba kömürle, bir paket çayla, bir kalıp sabunla bu iş olmuyor. Bizim paralarımız bize dönüyor. Yani kimse zannetmesin ki AKP’nin yöneticileri kendi cebinden, babasının parasını veya çalıştığı parayla insanlara yardım ediyor. Artık insanlar uyansın ve 5 sene daha vebal günah altıda kalmasınlar. Her zaman bir insana köle İsaura gibi hep ayağının dibinde dolaştırmak yerine iş versinler. Ben aylığımı alıp elime bir file yiyecek götürdüğüm zaman başka olur. Ama gidip birisinin dizinin dibine çöküp de ne olursun yardım et deyip de elime alıp utanırım eve giderken. Allah korusun. Benim gibi diğer insanların öyle olduğuna inanıyorum. Herkes her vicdan sahibi insan eziklik duyuyor. Türkiye çok kötü yönetiliyor. Bunları bir an evvel paketlememiz lazım. Burada şimdi sağ sol diye bir şey yok Türkiye Cumhuriyetini, vatanını seven, ırak gibi olmamak, Suudi Arabistan gibi olmamak, şıhlar gibi olmamak için, güzel modern Atatürk’ümüzün bize göstermiş olduğu yönümüzü çizdiği giyimi kuşamı ile beraber Atatürk’ün ilke ve inkılâplarına uyarak, Türkiye Cumhuriyeti Devletine sahip çıkalım.

Sayın Mehmet Ağar’a destek versinler o zaman her şey düzelecek. Tam bir devlet adamı işin başına gelecek. Bu tür insanlara ihtiyacımız var. Ben de bir babayım. Çocuklarımın ezilmesini istemem. Televizyonları gördüğüm zaman üzülüyorum hakikaten sinirlerim bozuluyor. Düşünün yarın, güney doğuda sınırlar çizilmiş. Barzani kürt devleti kurulmuş. Allah korusun kardeşimi oğlumu şehit etmişler. Düşünsenize Barzaniyi devlet başkanı yaptılar. şimdi gidecek bizim Türk askerimiz generallerimiz, paşalarımız ona selam duracak bir Türk vatandaşı olarak gönlüm buna tahammül etmiyor. Çok vicdan azabı çekiyorum. Herkes kendi evinin önünü süpürse bu iş temizlenir. Öncelikle Silivrili hemşerilerimi sağduyuya davet ediyorum.

Kaynak : Silivri Rehber