Silivri Facebook
banner88

''Turan'ı kınıyorum''

Kaynak : Değişim Gazetesi


İnşaat Mühendisleri Odası Temsilcisi Mustafa Yazıcı, idari mahkeme tarafından iptal kararı verilen “İstanbul İli Çevre Düzenleme Planının” içeriğine itiraz ettiklerini açıkladığı basın toplantısında, olayın kamuoyunda yanlış anlaşıldığını ifade etti. Yapılan itirazın tamamıyla planın içeriğine olduğunu söyleyen Yazıcı, açıklamasında şu ifadelere yer verdi;

“İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin şirketlerinden, BİMTAŞ A.Ş bünyesinde oluşturulan, İMP ( İstanbul Metropoliten Planlama ve Kentsel Tasarım Merkezi) tarafından hazırlanan 1/100.000 ölçekli İstanbul İl Çevre Düzeni Planı, İstanbul Büyükşehir Belediyesi Meclisi’nin 14.07.2006 tarihli toplantısında oybirliği ile kabul edilmesinin ardından, 22.08.2006 tarihinde İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı tarafından da onaylanarak28.08,2006 tarihinde askıya çıkartılmıştır. Askı süresinde, yaptığımız itirazlar dikkate alınmadan, plan yürürlüğe sokulmuştur.

Katılımcılık ve şeffaflık çerçevesinde pazarlanmaya çalışılan 1/100.000 ölçekli İstanbul İl Çevre Düzeni Planı, teknik olarak yeterli olmayan, planlama ciddiyeti ile hiç bağdaşmayan, ciddi sakıncalar içeren, kente insan öncelikli değil, rant ve pazarlama öncelikli bakan bir yaklaşımın ürünüdür. Uygulandığı takdirde, İstanbul’un sorunlarını çözmek bir yana, gelişimini bugünkünden de daha tehlikeli boyutlara sürükleyecek, kentin tarihi ve doğal değerlerinde geri dönülmez tahribatlar yaratacaktır.

*İstanbul’un 1/100.000 ölçekli İl Çevre Düzeni Planının yetki unsuru bakımından hukuka uyarlılığının olmaması,
*1/100.000 ölçekli İl çevre Düzeni Planının BİMTAŞ A.Ş’ye ihale edilmiş olmasının usule uygun olmaması,

Yine yetki ve şekil unsuru açısından, hukuka aykırı bulunan dava konusu plana davacı tarafından yapılan itirazın reddine yönelik davalı idarenin işleminde de hukuka uygunluk bulunmadığı sonucuna ulaşılmıştır.

Bütün bu gerekçeler ile 1/100.000 ölçekli İstanbul  İl Çevre Düzeni Planı’nın iptali için İnşaat Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi’nin açmış olduğu davada-Yargı “iptal” kararı almıştır.
Plan hazırlıkları süresince görüş ve önerilerimizi dikkate almayan yetkililere bu aşamada, daha fazla zaman kaybetmeden gerçek anlamda katılımcı bir sürece bağlı olarak “çağdaş ve bilimsel bir İstanbul planlamasının ivedi olarak gerçekleştirilebilmesi” çağrımızı yineliyoruz.

Kamuoyuna saygı ile duyurulur.”

Yapılan itiraz, planın içeriğine yöneliktir   
İtirazın planın içeriğine yönelik olduğunu söyleyen İnşaat Mühendisleri Odası Temsilcisi Mustafa Yazıcı “Sekiz ayrı odanın ortak bir metinle, sekiz ayrı idari mahkemeye açılmış olan bir davadır. Bunlardan sadece İnşaat Mühendisleri Odası tarafından açılan dava sonuçlandı. Dolayısı ile biz ön plana çıkmış olarak görünüyoruz. İddia edildiği gibi yapılan itiraz kesinlikle şekle değil, içeriğe yapılmış olan bir itirazdır. Sadece davanın daha kısa sürede sonuçlanabilmesi adına böyle bir yol izlenmiştir. Dediğim gibi asıl itirazımız planın içeriğine yöneliktir. Sayın Belediye Başkanı Hüseyin Turan da bunu çok iyi biliyor. Odamız yıllardır Üçüncü Boğaz Köprüsü’ne karşı, Silivri’de ki nüfusun 4–4,5 milyona çıkartılmasına karşı. Şimdi nasıl bizim şekle itiraz ettiğimiz söylenebilir? Biz hiçbir zaman planlamaya karşı değiliz. Ama bu kadar kötü hazırlanmış olan planı da, biz İstanbullulara layık görmüyoruz” dedi.

İki ayrı tespitte bulunduk
Kamuoyunda “Seymen Villaları” olarak bilinen konuya ilişkin, basın mensuplarının sorularını da yanıtlayan Yazıcı, sadece somut tespitlerden yola çıktıklarını ifade ederek, “Siyasi yönü olması nedeni ile söz konusu olaya müdahil olmayı tercih etmedik. Bu konuya teknik olarak şu şekilde açıklama getirebilirim. Mustafa Perçemli arkadaşımız, mahkeme tarafından bilirkişi tayin edildiğinde, bu davaya denk geldi. Zaten kendisi de gerekli raporu yetkili mercilere iletti. Ben sadece somut tespitleri söyleyebilirim. Yasaya aykırı bir durum var. Olayı şu şekilde açıklayabilirim. Mühendislerin proje çizebilmeleri için, büro tescil belgesi almaları gerekiyor. Ayrıca da sicil durum belgesi alınması gerekiyor. Herkes gelip de belediye de proje yaptıramaz. Bunu belediyenin mühendis arkadaşa sorması lazım. Çünkü projeyi çizen arkadaşın yasaklı mı, yoksa proje çizmesinde bir sakıncamı var? Bu belge ile anlaşılır. Bu yasada da var. Bu belgeler alınmadan, ruhsat düzenlenmesi mümkün değil. Burada birinci somut tespit, projeyi hazırlayan arkadaşın, o tarihte bizden almış olduğu bir sicil durum belgesi yok. Hukuki süreç başladıktan ve ruhsat tarihinden on üç ay sonra aldığı bir belge var. Ama bu, onun işlediği suçu ortadan kaldırmıyor. Bu belgeyi almayan ve sormayan açısından bir suç unsuru olduğu görünüyor. İkinci bir tespitimizde, bize gönderilen yapı ruhsatı. Ortada üç ruhsat dolaşıyor. Bize 2005 yılının dokuzuncu ayında gönderilen ruhsatı dosyaya koyduk. Hukuki süreç başlayınca, gazetelerde de okuduğumuz şekilde iki ruhsat daha ortaya çıktı. Sonrasında bize gönderilen birinci ve ikinci ruhsat arasında da farklılıklar var. Bu da bir tespittir. Ve bunlar bize gelmesi doğal olan belgelerdir. Bunlar da, İnşaat Mühendisleri Odası tarafından tespit edilmiştir. Bundan sonra onur kurulunun verileceği karar geçerli olacaktır. Net bir karar çıktığında, bunu da kamuoyu ile paylaşacağız.” dedi.

“Turan’ı kınıyorum”
Mühendisler Odası’nı kesinlikle siyasete karıştırmamak için çaba sarf ettiklerini de ifade eden Yazıcı, sözlerine şöyle devam etti; “Odayı, siyasetin dışında tutmak istiyoruz. Bu yüzden kısa ve net olarak, belgelere dayalı olarak açıklamalarda bulunmayı tercih ediyoruz. Sesiz kaldığımız yönünde tepkiler oldu. Ama olay siyasi noktaya sıçradı. Bu yüzden polemiğe yol açacak şifahen söylemlerden uzak durmaya çalışıyoruz. Hüseyin Turan, alınan iptal kararından sonra “siyasi olduğu açığa çıkacaktır” demekte. Ancak ben diyorum ki, siyasi olmadığı açığa çıkacaktır. Ayrıca siyasi davranıldığı şeklindeki açıklamaları dolayısıyla da kendisini kınıyorum.”

Haber MERKEZİ

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol