Silivri Facebook
banner88

Türk Eğitimsen'den önemli uyarı
 
Kaynak: Değişim Gazetesi
 
Türk Eğitimsen Silivri Temsilciliği yazılı bir açıklamada bulunarak 8.Sınıf T.C İnkılap Tarihi ve Atatürkçülük kitabında işlenecek konuların Eğitim Bakanlığı tarafından Türk Milli Eğitim’in temel hedeflerinin esas alınmasını istedi. Türk Eğitimsen Abdullah Öcalan’ın ders kitaplarına çıkması konusundaki fikirlerini  “MEB terörist başı konusunda nasıl bir siyasi tercih içerisinde olduğunu da kamuoyuna açıklamalıdır.” Şeklinde değerlendirdi. Türk Eğitimsen’in yaptığı yazılı açıklama şu şekilde:
 
“Milli Eğitim Bakanlığı’nın “Terörist başının yakalanması önemli bir olaydır.” mantığıyla T.C. İnkılap Tarihi ve Atatürkçülük 8. Sınıf ders kitabında yer alması, sendikamız tarafından eleştirilmişti. Yaptığımız açıklamada; “8. sınıf İnkılap Tarihi ve Atatürkçülük kitabında, terörist başının adı 1990'lı yılların en önemli olaylardan biri de Suriye'de saklanan bölücü örgüt başının 1999'da Kenya'da yakalanarak Türkiye'ye getirilmesidir şeklinde yer almıştır” denilmekte ve resminin kitapta geçtiğinden bahsedilmemektedir.
 
MEB yapılan bu açıklamaya, konunun Genelkurmay Başkanına basın tarafından sorulması üzerine  bir açıklama yapmıştır.
MEB’in yapılan eleştiriye cevabı, birçok konuda olduğu gibi, yapılan eleştiriden herhangi bir ders çıkarmadığını çok net ortaya koymaktadır. MEB bu olayı değerlendirirken, sendikamızı siyasi görüşümüz doğrultusunda bir değerlendirme yapmakla itham ederek, bir anlamda, kitapta terörist başından söz edilmesini bir hata olarak görmediklerini açıklamıştır.
MEB terörist başı konusunda nasıl bir siyasi tercih içerisinde olduğunu da kamuoyuna açıklamalıdır.
 
MEB, terör ve terörist başı konusunda bu milletin her ferdinin, siyasi görüşü ne olursa olsun, siyasi önceliklerle değil, “Ülkemizin bölünmez bütünlüğü ve milletimizin  huzuru” esasında değerlendirme yaptığını bilmez görünmektedir.
Yaptığımız açıklama üzerine, onlarca televizyon kanalı ve yazılı basında haber yapılan skandal konu, MEB tarafından “sendikanın açıklaması medyada da ciddiye alınmamış ve açıklamalar birkaç yayın kuruluşu dışında kabul görmemiştir” diye, açıklama yapılarak birçok medya kuruluşu da ciddiye alınmamıştır.
 
Bu açıklamayı yapan MEB’in hangi medya kuruluşlarının haberlerini ciddiye aldığını da açıklayarak, bir liste ilan etmesi de gerekirdi. Ciddiye alınmayan medya kuruluşları AKP’nin “evlerinize girdirmeyin” diyerek aleyhte propaganda başlattıkları kuruluşlar mıdır?
Türk Eğitim Sen olarak, Ağrı Dağı’nın adının kitaplarda ARARAT diye yazılmasını, Cumhuriyetin ilan tarihinin bile yanlış verilmesini gözden kaçıran MEB’den bu konuda hassasiyet ve dikkat beklemenin mümkün olmadığını da biliyoruz.
 
Terörist başının yakalanmasını ders kitabına alan ve bunu 90’lı yılların en önemli olaylarından birisi şeklinde yansıtan MEB, böylece, terör örgütünün propagandasının etkisinde kalabilecek 14-15 yaşındaki ilköğretim sekizinci sınıf öğrencilerinin gözünde terörist başına önem atfetme ihtimalini hiç düşünmemektedir. Çünkü bu yaş grubundaki çocuklarımızın algılama kapasitesi içerisinde düşünüldüğünde, gerçekleşen önemli bir olaya konu olan şahsın da önemli bir şahsiyet olarak algılanabileceği pedagojik açıdan ciddi bir ihtimal olarak değerlendirilmelidir. Öte yandan terör örgütünün yoğun propagandasıyla karşı karşıya kalan bazı bölge ve mahallelerde, bu konuda öğretmenlerin yaşayacağı sıkıntıları, MEB anlamamaktadır. Sırf bu ifadeden dolayı öğrenciler arasında yaşanacak muhtemel problemler MEB tarafından önemsenmemektedir.
 
MEB ders kitaplarına alacağı her konuda Türk Milli Eğitimi’nin temel hedeflerini esas almalıdır. Sekizinci sınıf TC İnkılap Tarihi ve Atatürkçülük ders kitabında böyle bir konuya yer veren, terörist başından bahseden  MEB yetkilileri, hangi pedagojik amacı hedeflediklerini de kamuoyuna açıklamalıdır. 
 
Böyle bir ifadeyle eğitimimizin temel hedeflerine ne kadar hizmet ettiklerini de iyi düşünmek zorundadırlar. 14-15 yaşındaki öğrencilerimizin terör ve terörist başı ile ilgili haberleri medyadan duyması, internetten öğrenmesi ayrı bir şeydir, 50-60 kişilik sınıf ortamında böyle bir konunun tartışmaya açılması ayrı bir şeydir. Türk Eğitim Sen olarak, bu derece basit değerlendirmeleri bile yapamayan MEB’in, bu ülkeyi sağlıklı bir şekilde geleceğe taşıyacağından endişe duymaktayız.” dedi.

 

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol