YILMAZ KANDEMİR MECLİSİ YİNE TERK ETTİ...

YILMAZ KANDEMİR MECLİSİ YİNE TERK ETTİ

SİLİVRİ Belediye Meclisi’nde verdiği dört önergenin Başkan Özcan Işıklar tarafından okunmasına gerek olmadığı ve başkanlık makamına havalesi direkt yapılsın sözleri üzerine Silivri Belediye Meclisi Bağımsız Üyesi Yılmaz Kandemir bir kez daha meclisi terk etti…

Yılmaz Kandemir’in verdiği dört önerge, bazı meclis üyelerinin özellikle AK Parti Meclis Üyesi Yalçın Yönet’in okunması yönünde yaptığı konuşmanın ardından Başkan Işıklar, “meclisi meşgul etmek amacıyla bu önergeleri veriyor ama madem istiyorsunuz okutacağım” dedi.

 Kandemir’in verdiği dört önergeden en uzun olanının içeriği şöyle:

SİLİVRİ BELEDİYESİ MECLİS BAŞKANLIĞI’NA                                     04.02.2013

                        Belediyemiz mülkiyetinde bulunan ilçemiz Ortaköy Mahallesi 332 ada, 2 parselde kayıtlı toplam 4.370,16 m2 yüzölçümlü taşınmaz 2009 yılında satışa sunduğumuz 94 parça gayrimenkulün arasında bulunmaktaydı. Bu arazimizin 2009 yılındaki satış muhammen bedeli 1.184.000,00 TL idi.

                        2009 yılında yapılan ilk ihalede satılmayan bu gayrimenkulümüze, Ortaköy Belediyesi’nden 450.000,00 TL alacağı olan Göksan Madencilik tarafından haciz koydurularak bu tarlamızın icra yoluyla satılması için işlem başlatılmıştı. Silivri İcra Dairesinde ilk satışta talep olmadığından dolayı satış gerçekleştirilmemiş ve gayrimenkulümüzün değeri %40 düşerek 710.400,00 TL.’ye tekrar satışa sunulmuştu. İcra’daki ikinci satışa Nasrettin Bahçıvan adında bir kişi girmiş ve tarlamızı 663.100,00 TL’ye icra yoluyla satın almıştır.

                        O gün mesai bitimine 2 saat kala muhasebe çalışanlarından bir personelin beni uyarmasıyla ben olaya İcra’da müdahale edip İcra Müdürlüğü’ne borcumuz kadar bloke çek vererek satışı iptal ettirdim ve tarlamızın muhammen bedelin yarısına yakın bir bedelle satışını önledik. İcra’dan tarlayı satın alan Nasrettin Bahçıvan da Belediye’yi mahkemeye vermişti.

                        Bu arada 2010 yılı sonlarında Silivri Belediyesi olarak PTT binasının arkasında bulunan 2 adet toplam 1.100 m2 tarihi binaları müze ve sergi salonu yapmak için istimlak etmeye karar verdik. Belediyemiz tarafından bu 2 gayrimenkule metrekaresi 1.000,00 TL’den olmak üzere toplam 1.100.000,00 TL değer tespiti yaptık. O günlerde belediyenin nakit parası olmadığı için çarşıdaki bu gayrimenkulleri belediyenin tarlalarıyla takas yaparak almayı mal sahiplerine teklif ettik ve mal sahiplerine takas yapabileceğimiz 8-10 parça arazi gösterdik. Mal sahipleri de bu araziler içinden Şölen Çikolata Fabrikası’nın önündeki Ortaköy Mahallesi 332 ada, 2 parselde bulunan 4 katlı ticaret merkezi imarlı tarlayı beğendiler ve takası kabul ettiler. Bedel farkı olarak da belediye kasasına 84.000,00 TL ödeyeceklerdi.

                        Ben uzlaşma komisyonu başkanı olarak bu durumu Belediye Başkanına ilettiğimde Ortaköy Mahallesindeki söz konusu araziyi Onater Ailesi’ne takasa veremeyeceğimizi söyleyince o gün için takas ile satışı gerçekleştirememiş olduk.

                        Tabii ki bu olunca Onater Ailesi haklı olarak mahkemeye istimlak edilecek çarşıdaki 1.100 m2 gayrimenkulleri için bedel tespit davası açtılar. Mahkeme sonucunda da 1.100 m2 için mahkemenin tespit ettiği değer metrekaresi 5.000,00 TL’den 5.500.000,00 TL’ye çıktı. Biz belediye olarak bu bedele itiraz ettik. Mahkeme de ikinci kararında metrekaresine 3.000,00 TL olmak üzere toplamda 3.300.000,00 TL bedel tespiti yaptı.

                        Bu olaylar olurken bahse konu arazi 13.Aralık.2012 tarihinde 1.201.794,00 TL muhammen bedel ile satışa çıkıyor ve ihaleye 3 kişi veya firma katılıyor. Bu ilk ihaleye katılanlar Zare Cemcem, İstephan Cemcem ve Merkez İnşaat. İhalede en yüksek fiyat 1.245.500,00 TL olarak Zare Cemcem tarafından veriliyor ve Zare Cemcem’de kalıyor.

                        Ben bu gayrimenkulle ile ilgili olayları 2009 yılından bu güne birebir yaşadığım için ihale komisyonu başkanı Ahmet Yücegök’e, başkan, bu satışı onaylarsa, belediyenin 2 milyon TL’lik bir kamu zararı olacağını ve bu ihale kararını idare mahkemesine vererek yüzde yüz iptal ettireceğimi ve bu söylediklerimi başkan beye iletmesini belirttim. Benim uyarım dikkate alınarak başkan bey ihaleyi iptal etmek zorunda kaldı.

                        Aynı arazi 1 ay sonra 17.Ocak.2013 tarihinde 1.682.511,00 TL’lik muhammen bedelle tekrar satışa çıkarıldı. İhaleye bu sefer 4 kişi veya firma katılıyor. Bu firmaların kapalı zarf usulü verdikleri teklifler şöyle:

Şölen Çikolata Ticaret A.Ş.’ye vekaleten Volkan Konuk 1.700.000,00 TL.

İstephan Cemcem 1.704.362,40 TL.

Merkez İnşaat Temizlik Ltd.Şti. (Bu firma, belediyenin temizlik işleri taşeronudur) 1.802.000,00 TL.

Zare Cemcem 1.835.467,20 TL.

            İhale Kanununa göre 4. en düşük fiyatı veren Şölen Çikolata Ticaret A.Ş. eleniyor ve diğer 3 kişi veya firma arasında ihaleye tekrar yarışma şeklinde devam ediliyor. Yarışma sonunda 2.010.000,00 TL’ye Zare Cemcem’de kalıyor.

17.Ocak.2013 muhammen bedel       1.682.511,00 TL.

13.Aralık.2012 muhammen bedel      1.201.794,00 TL.

Bir ayda muhammen bedeller

arasındaki fark:                                     480.717,00 TL.

17.Ocak.2013 satış bedeli                  2.010.000,00 TL.

13.Aralık.2012 satış bedeli                1.245.500,00 TL.

Bir ayda muhammen bedeller

arasındaki fark:                                     764.500,00 TL.

                        Şimdi bütün bu açıklamalardan sonra sorularım:

                        1-) 2009 yılında bu arazi icradan satışa konuluyor. Birinci satışta satılmıyor; değeri %40 düşüyor ve ikinci satışta satılıyor. Bütün bunlar olurken sizin Belediye Başkanı olarak haberiniz yok mu? Haberiniz var idiyse son ana kadar satışa neden müdahale etmiyorsunuz?

                        Bu durumda Belediye Başkanı olarak görevinizi kötüye kullanmış olmuyor musunuz?

                        2-) İcrada ikinci satışta ihaleye neden bir kişi katılıyor ve araziyi satın alıyor?

                        3-) Belediyemizin 3 avukatı var. Avukatlarımız sizi veya bağlı oldukları başkan yardımcısını son aşamaya gelene kadar neden uyarmıyorlar? Avukatlarımız sizleri bu konuda uyarıyor da sizler mi dalgınlığa gelip arazinin yarı fiyatına satılmasına neden oluyorsunuz?

                        4-) 2009 yılında icradan ikinci satışta araziyi alan Nasrettin Bahçıvan’ın araziyi niçin satın aldığını biliyor muydunuz?

                        5-) 2010 yılında bu araziyi Onaterler’e takas yaparak niye vermediniz?

                        6-) Hemen hemen 4 yıla yakın 1.184.000,00 TL. olan bu arazinin muhammen bedelini 17.794,00 TL arttırarak 13.Aralık 2012’deki ihalede 1.201.794,00 TL yapmışsınız. 13.Aralık.2012’deki ihale iptal edildikten 1 ay sonra bu arazi tekrar ihaleye çıkartıldığında muhammen bedel niye 1 ay içinde 480.717,00 TL arttırıldı? Bedel takdir komisyonu üyeleri ve siz Belediye Başkanı olarak bu duruma nasıl bir açıklama getireceksiniz?

                        7-) Benim Belediye Meclis Üyesi olarak bu arazinin satışından haberim olup da ihale komisyonu başkanı Ahmet Yücegök’e bu satışta kamu zararı var, idare mahkemesine gider bu ihaleyi iptal ettiririm demeseydim, yani olaya müdahale etmeseydim, 13.Aralık.2012’de bu arazi 1.245.500,00 TL’ye satılacak mıydı?

                        8-) Benim Silivri Meclis Üyesi olarak bu olaya müdahale etmemle Silivri Belediyesi’ne ve dolaylı olarak Silivri halkına 764.500,00 TL. kazandırmış oluyor muyum?

                        9-) Bu olaydan sonra Silivri Belediye Başkanı olarak siz, 2 seçilmiş meclis üyesi, 3

belediye çalışanından oluşan 5 kişilik bedel takdir komisyonunda bulunan arkadaşlar, belediyemizin yani Silivri halkının sahibi olduğu gayrimenkullerimize bedel takdir ederken daha objektif ve dikkatli olmayı düşünmeleri gerekmez mi?

                        Bu soru önergemin Başkanlık Makamına havalesini Yüce Meclise saygılarımla arz ederim.

     Bağımsız Belediye Meclis Üyesi

         YILMAZ  KANDEMİR