MİLLET Eğitim Hastanesi Olma Yolunda

9 yaşında olan Özel Silivri Millet Hastanesi'ni 4 ay önce devralan Dr. İbrahim Güngör, hastanede yeni bir oluşum sağlamakla beraber, yeni atılımlar içerisinde de bulundu.  Dahili ve diğer branşlarda Profesör ve Doçent hocalarla birlikte özellikle hekim kalitesini arttırma yönünden çok yoğun bir çaba sarf eden Hastane sahibi Dr. İbrahim Güngör, 4 aylık süre içinde hedeflerinin yüzde 80'ini gerçekleştirdiğini kaydetti.

Yine 4 ay önce devraldığı Özel Çorlu 4-D Millet Hastanesinde, 5 Doçent Doktorla birlikte  

Kardiovasküler Cerrahi Merkezini faaliyete geçiren Dr. Güngör, "Şuana kadar yapmış olduğumuz 150'ye yakın anjio, 50'ye yakın baypas ameliyatı ile yoğun bir hizmet vermekteyiz, hastalarımıza şifa dağıtmaktayız. Bu konuda kendimizi başarılı görüyoruz." dedi.

HASTAYI MEMNUN ETMENİN YOLLARI

İşletme prensibinde "profesyonel bir yönetim" ve "ekip çalışması" olan Dr. İbrahim Güngör,

asıl amaçlarının hastayı memnun etmek olduğunu  belirtti. Güngör, "Hastayı memnun edebilmenin yolu da kaliteli, temiz, titiz, güven verici ve uygun fiyatla sağlık politikasından geçer. Burada. 2. noktada kaliteli hizmeti, sistemin merkezinde bulunan doktor arkadaşlarımızla vermekteyiz. Ekibimizdeki  kaliteli, mesleğini seven, insanları seven bir doktor kadrosu ile bu hizmet verilmektedir. Bu iş sadece doktorla da bitmiyor. Doktor kadrosu yanında yardımcı sağlık personeline eğitim verilmesi, kalite standardını yükseltmek, hizmet içi eğitimlerle 4 ay süreçte bunları yakalamaya çalıştım. 3 ay daha yoğun bir çabayla kafamdaki yüzde 90-95 çıta yüksekliğini başarmış olacağım." Diye ifade etti.

"HEDEFİMİN YÜZDE 80'İNİ TAMAMLADIM"

Hastaneyi devraldığı 4 aylık süreçte yaptığı ana kriterleri anlatan Dr. Güngör, hastaneye "taze kan" kazandırmakla birlikte, geçmişten gelen sıkıntıları da çok hızlı bir şekilde bertaraf ettiğini kaydetti.  Hastanede huzuru, moral ve motivasyonu sağladığını belirten Güngör,

"Ekipteki bazı yenilikler, hizmet içi eğitimdeki tamamlamalar ve diğer noktalarda geçmişten gelen sıkıntılar çok hızlı bir şekilde bertaraf edildi. Nitekim, üst yönetimdeki başhekim, başhemşire, halkla ilişkiler müdürü, finans müdürü, maliyet muhasebesindeki müdür arkadaşlarım, laboratuar sorumlusu doktor arkadaşım, görüntüleme sorumlusu doktor arkadaşım, genel cerrahisinde, beyin cerrahisinde ve diğer bazı branşlardaki kan değişimine gidilerek taze kan ile çok güçlü bir ekip kurmaya çalıştım. Şuana kadar da dediğim gibi yapmak istediğimin yüzde 80'ini yapmış bulunmaktayım." Dedi.

75 YATAK KAPASİTELİ OLACAK

Hastanenin bitişiğinde ki binayı kiraladığının ve 1 Nisan'a kadar yetiştirmeyi planladığının bilgisini veren Dr. İbrahim Güngör, hastanenin toplam kapalı hacminin 10 bin metre kareyi bulacağını söyledi. Hastanenin 75 yatak kapasiteli olacağını belirten Güngör, "bu yönden de rahatlayacağız" dedi.    

"Millet" isminin bir marka olduğunu ve hastane isminde bir değişiklik yapmayı düşünmediğini ifade eden Güngör, sözlerine şöyle devam etti: "Millet ismi bir marka olmuştur. Türkiye genelinde ve uluslararası boyutta ismi duyulan bir hastanedir. Birkaç ay içerisinde de göreceksiniz,  sağlık turizmine yönelik yatırımlar yapmaktayım. En az 10 branşta sağlık turizmine gireceğim. Bunun alt yapısı hazırlanıyor. Türk tıbbı özellikle 5-10 yıl içerisinde belli bir noktaya gelmiştir. Türk Hekimleri Ortadoğu ve Avrupa'da aranır duruma gelmiştir. Amerika, Almanya ve Japonya ile yaptığımız tıp teknolojisi ithali ile son derece iyi yerdeyiz. Dolayısıyla Ortadoğu ülkeleri, Türk Cumhuriyetleri ve Batı Avrupa ülkelerinden özellikle sağlık turizmi konusunda son derece ciddi bir talep var. Buda Türk doktorlarının ve Türk tıbbının belli bir noktaya geldiğini göstermektedir. İlk etapta 10 branşta, plastik cerrahi, diş, diyaliz, beyin cerrahi, kardiyoloji, ortopedi gibi branşlarda sağlık turizmine girmek istiyorum. Bu noktada her iki hastanemizin alt yapısı hazır."

ULUSLARARASI HASTANE PROJESİ

Diğer yandan Avcılar ve Büyükçekmece bünyesinde 250 yataklı, uluslararası bir hastane projesine çalıştığını söyleyen Dr. Güngör, "Allah nasip ederse 2008 yılında bunu faaliyete sokmayı düşünüyorum." Dedi.

HALK SAĞLIĞINA AYRILAN BÜTÇE

"Halkı, hastalıklardan korunmaları konusunda çeşitli seminerler vermeyi düşünüyor musunuz?" şeklinde ki sorumuza da yanıt getiren Güngör, "Bu konu Türkiye'nin sağlık problemlerinin temel konularından bir tanesidir. Bunun geniş anlamı; koruyucu hekimlik ve halk sağlığı hizmetidir. Ben basında yaptığım röportajlarımda Türkiye'nin temel sorunlarından birinin koruyucu hekimlik ve halk sağlığının olduğunu söylemiştim. İkinci konu ise tedavi edici hekimlik. Sosyal devletin ana görevlerinden biri koruyucu hekimlik ve halk sağlığı görevini yürütmektir. Yani işin temelinde para vardır. Her yıl bütçene koruyucu hekimlik ve halk sağlığı hizmeti için para ayırmazsanız, bu sorunlar geçmişte olduğu gibi büyük bir yumak gibi yığılır önümüzde kalır. Türkiye'nin reel bütçesi 600 milyar dolardır. Yıllık bazda yüzde 10 oranında yani 60 milyar dolar paranın yüzde 20'sini yani 20 milyar dolarını koruyucu hekimlik ve halk sağlığı hizmetine, 10 yıl süreyle ciddi bir şekilde harcama yaptığımızda koruyucu hekimlik ve halk sağlığı hizmetini götürmek zorunludur. Üniversite araştırma hastanelerinin yeniden yapılandırılması Türk tıbbının önünü daha da açmış olur. Geriye kalan 3'te 1 kısmı yani 20 milyar dolar civarında para da, tedavi edici hekimlik, ilaç giderleri vs. kullanılacak. Ama şuanda bütçemizden 15 milyar dolar para ayrılıyor. Bununda 5 milyar doları ilaç, 10 milyar doları tedavi giderleri denilmesine rağmen, ilaç savurganlığı sonucunda 5 milyar dolardan 8 milyar dolara çıkmıştır. Oran ters dönmüştür." Şeklinde ifade etti. Güngör ayrıca civar köylerde sağlık taraması yaptıklarını ve çevre sağlığı konusunda insanlara yardımcı olmaya çalıştıklarını belirtti.

KAYALI: "MİLLET HASTANESİ FARKLI"

Özel Silivri Millet Hastanesinde 1 Mart'tan itibaren göreve başlayan Doç. Dr. Hakan Kayalı,   

Millet Hastanesi'ni tercih etme sebeplerini şöyle anlattı: "Türk Silahlı Kuvvetlerinin çeşitli hastanelerinde çalıştım. Ben emekli olup ayrıldıktan sonra buraya gelene kadar bir çok hastaneyi dolaştım. Benim burada gördüğüm şey ciddiyet. Gerek yönetim zihniyetinin, gerekse hastane şartlarının uygun olması beni burada çalışmaya ikna etti. Benim daha önceden görüştüğüm yerlerde ‘ne yapıyorsunuz, ne düşünüyorsunuz, ne beklentisi içerisindesiniz?' soruları sorduğumda, ‘ya abi siz işinizi yapın, biz işimizi yapalım, siz yolunuzu bulun bizde yolumuzu bulalım' gibi sözler söyleyen hastanelerle karşılaştım. Ama burada insan hayatının ön planda olduğunu, maddiyatın geri planda durduğunu, kalitenin yüksek seviyede olduğunu gördüm. Bir takım şeylerden taviz verilmediğini gördüm. Burada ‘hekim ne yaparsa yapsın' zihniyeti yok. Buraya gelene kadar 15'e yakın hastaneyle görüştüm. Özel Silivri Millet Hastanesi, gerçekten güzel bir hastane. Donanımlarıyla birlikte. Beyin ve Sinir Hastalıkları ile bir çok hastalıkların ameliyatlarının giderileceği bir yer."

Doç. Dr. Hakan Kayalı Kimdir?

Beyin Omurilik ve Sinir Cerrahisi Uzmanı

1986: Gata Tıp Fakültesinden mezun oldu.

187-1991: SÖKE 51. Piyade Alayı Baştabipliği yaptı.

1991-1996: GATA Beyin ve Sinir Cerrahisi dalında uzmanlık eğitimi aldı

1996-2000: Erzurum Mareşal Fevzi Çakmak Askeri Hastanesinde Beyin ve Sinir Cerrahisi klinik şefliği yaptı.

2000-2006: GATA Beyin ve Sinir Cerrahisi bölümünde Yardımcı Doç.luk yaptı.  

Mart 2006'da Üniversite Doçenti Unvanını aldı.

Doç. Tabip Kıdemli Albaylıktan kendi isteğiyle emekli oldu ve Özel Silivri Millet Hastanesinde göreve başladı.