SİLİVRİ SAHİLİ... SELÇUK ÜNAL YAZIYOR...

Zulaya yatmış  bir polis aracı, özellikle  bayan  vatandaşlar için  görevlendirilmiş.Tatsız tacizler  olmasın  diye düşünülmüş olsa gerek.

Sahil de, deniz içinde  2 adet  NİŞANGAH   merkezi  dikkatimi çekti. Burada  vatandaş  silah   talimi yapıyordu. Her ne kadar, mermi yerine  kurşun  saçma  tanesi kullansalar da  hoş bir durum  değildi.

Ruhsatlı  silahı olan vatandaşlardan, devlet hizmetinde olanlar bu talimi yılda 2 kez  yasal biçim de programları gereği yapıyordu. Kaçak silahı  olanlar,yasal atış talimgahlarına gidemiyorlar. Burası gibi   mahallerde nişancılığında ilerleme  kaydediyorlardı. Bunların arasında  çocuklar çoğunlukta.
Hiçbir yetkili  bu  atış  talimgahını görmüyor mu? Ortam gergin. Silah  en tehlikeli   bir araç. Bugün  talimini yapan, yarın beline  ruhsatsız  silahı  koymayacağını kim  iddia edebilir.?

Rıhtım boyunca, aşılı  olduğunu  tahmin ettiğim  başıboş  sokak  köpekler ile  dolu.Sabah sabah  serinlemek için  denize dahi giriyorlar. Boylarının büyük olması ne de olsa  vatandaşı ürkütüyor.

İskeleden Şuayip’in  kahvehanesine kadar 5 adet yeni çay bahçesi  faaliyette. Kiminde sabah kahvaltısı 10 TL, kiminde 7,5 TL. Ama, ikramda neler var meçhul.
Evvelce bu bölgede çay parası ödeyecek güçte olamayanlar için  özel bir bölüm vardı.Bu bölüm artık yok.Tümü paralı olmuş.

Belediye  çay bahçelerinin  deniz kenarında ki   banklar  yine yerin de ama saat 09.00 dan 18.00 e kadar  burada  dinlenmenin, oturmanın  imkanı yok.Tepede güneş  var oldukça.
Jaklin’in ön  sahilinde ki tüm banklar artık yok. Yürüyüş yapan   dinlenemiyor. Yorulan mecburen  çay bahçesine  yönlenmesi gerek.

Amaç, çay bahçelerinin  sezonda para kazanması olsa gerek.

İşte!  Silivri Sahili  sabahın erken saatlerinde böyle…