Daha sonra bendeki bilgileri ve arkadaşlarım ki bilgileri birleştirince denklem çözüldü ve konu anlaşıldı. Emin Ağabey ben klasik matematik okudum. Bizim okuduğumuz yıllarda modern matematik bizim arkamızdan geliyordu. O yüzden X, Q ve Y li denklemlerden hiç anlamam. Bunlara da kafa yormam. Yani lafın açıkçası ben modern matematik engelliyim. Bu yüzden cahilliğimi bağışla.
Şimdi köşene taşıdığın konuyu halkın anlayacağı bir dille özetleyelim istersen. Yani x, q ve y kullanmadan. Çünkü halkın da benim gibi böyle denklemlerden anlayacağını hiç sanmıyorum. Bizim cephemizdeki olaya şahit olduğum için size öncelikle o konuyu bir özetleyeyim. Bahsi geçen yani ( Size tehdit konuşması olarak aktarılan ) telefon görüşmesi benim yanımda yapıldı ( Cihangir ağabey ve Müge kardeşimiz ile salonun camından bir yandan dışarıyı seyrediyor hem de DP hakkında konuşuyorduk ). Gazetemiz çalışanlarından Handan Hanıma bizim konuşmalarımız çağrışım yapmış olacak ki “ Dur bir DP yi arayayım bakayım ne yapıyorlar” diyerek elindeki telsiz telefon ile bizim yanımız da DP ilçe Teşkilatı’nı aradı. Yine bizim yanımız da partinin sekreteri ile her zaman konuştuğu şakacı bir üslupla “ Demokrat Parti ne yapıyor? Bizim paramızı ne zaman verecek? Bak bizim paramızı vermezseniz orayı gelir basarım “ diye şakayla karışık sekretere takıldı.
SÖNMEZ HAKSIZ FAKAT BU KADARINI HAK ETMEDİ
Mustafa Sönmez’i Silivri’de çok yakından tanıyan biriyim. Kişilini de iyi biliyorum. Kendisi hep en son söylenecek lafı en önce söyler. Silivri’de Demokrat Parti’ ye gönül vermiş ilk on kişi arasında yer alabilecek bir isim. Hayatı boyunca hiç kulvar değiştirmedi . Fakat agresif ve kaba tavırları onun bu olayları yaşamasına yol açtı. Sönmez bu parti de gözden çıkarılacak en son kişilerden biri olmalıydı bana göre. Yaptığı işlerin yenir yutulur tarafı yok. Fakat yine de bu Sönmez’in idam edilmesine bir gerekçe değil. Yıllarını bu partiye adamış . En zor zamanında bile bu patiyi terk etmemiş bir isim olarak Sönmez’e yapılan uygulamanın yanlış olduğunu düşünüyorum. Bu yaptıklarının cezası onu partiden atarak değil farklı bir şekilde çözülebilirdi.
Şimdi köşene taşıdığın konuyu halkın anlayacağı bir dille özetleyelim istersen. Yani x, q ve y kullanmadan. Çünkü halkın da benim gibi böyle denklemlerden anlayacağını hiç sanmıyorum. Bizim cephemizdeki olaya şahit olduğum için size öncelikle o konuyu bir özetleyeyim. Bahsi geçen yani ( Size tehdit konuşması olarak aktarılan ) telefon görüşmesi benim yanımda yapıldı ( Cihangir ağabey ve Müge kardeşimiz ile salonun camından bir yandan dışarıyı seyrediyor hem de DP hakkında konuşuyorduk ). Gazetemiz çalışanlarından Handan Hanıma bizim konuşmalarımız çağrışım yapmış olacak ki “ Dur bir DP yi arayayım bakayım ne yapıyorlar” diyerek elindeki telsiz telefon ile bizim yanımız da DP ilçe Teşkilatı’nı aradı. Yine bizim yanımız da partinin sekreteri ile her zaman konuştuğu şakacı bir üslupla “ Demokrat Parti ne yapıyor? Bizim paramızı ne zaman verecek? Bak bizim paramızı vermezseniz orayı gelir basarım “ diye şakayla karışık sekretere takıldı.
Sanırım bu konuşma üzerine parti sekreteri olan bayan arkadaşımız hemen koşup İlçe Başkanı Teoman Soydaş’a “ Değişim den aradılar, borcumuzu vermezsek burayı basacaklarmış “ diye olayı ballandıra ballandıra aksettirmiş ( DP’nin o günkü bize olan borcu 100 YTL ). Sanırım Handan Hanım DP yi borcundan dolayı birkaç kere basmış olacak ki Başkan Soydaş’ta hemen çıkarıp borçlarını ödeyip “ Değişim’i bir daha DP’nin kapısından içeri sokmayın “diye de talimat vermiş. Bizim cephemizdeki işin ilk perdesi böyle.
İkinci perdeye gelince. Bu olayın üzerine Melis olayın kahramanı Mustafa Sönmez’i arayarak konu ile ilgili durum hakkında bilgi almak ister. Mustafa Sönmez’de “ İlçe başkanı gazetenin aboneliğinin iptalini istedi. Handan Hanım bizim sekretere gazeteyi basacağım için tehdit etmiş bu yüzden gazetede iptal edildi “ diyerek gerekçelerini ortaya koyar. Melis’te “ Bu konuyu Bekir dayım ile ve ilçe başkanı ile görüşeceğim” ( Melis Avcı ile Bekir Yetkin’in akrabalığı olduğu için kendisine dayı diye hitap eder ) diyerek konuya son noktayı koyar.
Bizim cephemizde olay bu şekildir Emin Ağabey. Sanırım okuyucularımız da konuyu çok daha iyi anlamıştır. Burada geçen konuşmaların tehdit unsuru olup olmadığını sizin taktirinize bırakıyorum. İki arkadaş arasında samimi bir ortamda geçen konuşmanın bir diğer kişiye nasıl aksettirildiğini bilemem. Fakat gelinen durum çok vahim. Ayrıca şunu da hatırlatmadan geçemeyeceğim .En son yaptığımız toplantıda 22000 TL ( Yirmi iki milyar ) alacağımız olduğunu gördük. BU güne kadar bu alacaklarımızdan dolayı hiç kimsenin ofisini basmadık. Kaldı ki DP nin o tarihte bize ilan borcu 100 ytl idi. 100 Ytl için siz bir partiyi basma zahmetine katlanırmıydınız Emin Ağabey?
SÖNMEZ HAKSIZ FAKAT BU KADARINI HAK ETMEDİ
Mustafa Sönmez’i Silivri’de çok yakından tanıyan biriyim. Kişilini de iyi biliyorum. Kendisi hep en son söylenecek lafı en önce söyler. Silivri’de Demokrat Parti’ ye gönül vermiş ilk on kişi arasında yer alabilecek bir isim. Hayatı boyunca hiç kulvar değiştirmedi . Fakat agresif ve kaba tavırları onun bu olayları yaşamasına yol açtı. Sönmez bu parti de gözden çıkarılacak en son kişilerden biri olmalıydı bana göre. Yaptığı işlerin yenir yutulur tarafı yok. Fakat yine de bu Sönmez’in idam edilmesine bir gerekçe değil. Yıllarını bu partiye adamış . En zor zamanında bile bu patiyi terk etmemiş bir isim olarak Sönmez’e yapılan uygulamanın yanlış olduğunu düşünüyorum. Bu yaptıklarının cezası onu partiden atarak değil farklı bir şekilde çözülebilirdi.
Sönmez’ i de haddini aştığı ve gereksiz polimiğe girerek görevini yapan basın mensuplarına yardımcı olacağına her zaman aşağılayacağı tavırlar ile davrandığı için kınıyorum. Hiçbir gazetenin DP ye ihtiyacı olmadığı fakat DP nin yerel seçimler öncesin de her gazeteye ihtiyacı olduğunu unutmamak gerekir. Partisini düşünen , kollayan ve tanıtımının daha iyi yapılmasını isteyen tecrübeli bir yöneticinin yapacağı işler değildir bunlar. Bedeli de bence bu sonuç olmamalıydı.
En azından Sönmez yaptığını inkar etmeyen biri. Bazıları gibi “ Ben öyle dememiştim, yanlış anlaşıldım “gibi kıvırtmalarla gerek duymuyor. Çok sinirli olduğu bir ortamda küfür ettiğini de kabul edebiliyor. Bütün bunlar onun haklı olduğunu ortaya koymaz. Fakat bence Sönmez bir şekilde basın mensupları ile tekrar barıştırırıp partiye yeniden kazandırılmalıdır.