Silivri Facebook
banner88

Gazetecilik hiç bu kadar ayağa düşmedi

Yerel basını takip eden okuyucular mutlaka görmüşlerdir önceki hafta Selimpaşa Mülteci Kampı konusu gündemdeydi. Konunu özü şu, Selimpaşa , Araptepe Mevkii’nde ağaçlandırma alanı olarak ayrılmış iki lise arasındaki bir araziye Emniyet Genel Müdür tarafından Türkiye’ye gelen mültecileri barındırmak için bir kamp yapılması planlanmış. Bunun için de Emniyet Genel Müdürlüğü İstanbul Valiliği  İl Emniyet Müdürlüğü kanalı ile konu ile ilgili bir yazıyı Selimpaşa Belediye Başkanlığına göndermiş.

Selimpaşa Belediyesi’de yerin şu andaki mevcut durumunu ve plandaki durumunu bildirir bir bilgi yazısını İstanbul Büyükşehir Belediyesi  İmar ve Şehircilik Daire Başkanlığı Planlama Müdürlüğü’ne yazmış. Mevcut planda 9374 nolu parselin durum Ağaçlandırma alanı, yol alanı ve trafo alanı olarak gözüktüğü için Büyükşehir İmar ve Şehircilik Daire Başkanlığı Planlama Müdürlüğü konu ile ilgili olarak Büyükşehir Belediye Başkanlığı Park ve Bahçeler Müdürlüğü’ne bir yazı yazarak görüş istemiş. B.B. Park ve Bahçeler Müdürlüğü de projenin yapılabilmesi için olumlu görüş bildirmiş.
Park ve Bahçeler Müdürlüğü’nün olumlu görüşüne rağmen İmar ve Bayındırlık Komisyonu koni ile ilgili olumsuz raporunu İstanbul Büyükşehir Belediye Meclisi’ne gönderince, mecliste de Emniyet Genel Müdürlüğü’nün Mülteci Kampı ile ilgili talebi ret edilmiş oldu.
 
Bununla ilgili Emniyet Müdürlüğü’nün Selimpaşa Belediyesi’ne yazdığı bir talep  yazısı, Selimpaşa  Belediyesi’nin Büyükşehir’e yazdığı yerin mevcut durumu ile ilgili bilgi yazısı  , Büyükşehir Park ve Bahçeler Müdürlüğü’nün  İmar ve Bayındırlık Komisyonu’na yazdığı plan değişikliğinin uygunluğuna dair bir evrak ve İmar ve Bayındırlık Müdürlüğü’nün belediye meclisine sunduğu bir rapor var.

BU BELGELERİ ANLAMAYAN GAZETECİ OLAMAZ

Yani bir haftadır gündemi meşgul eden konunu özü ve gazetelerde çıkan evrakların mahiyeti de böyle. Yani bu evraklar içinde ne bir meclis kararı var, nede askıya çıkmış bir karar var. Hürhaber Gazetesi Selimpaşa Belediye Meclis Üyesi Mustafa Altınkök’ün sözlerine bakarak önce  Mülteci Kampı ile ilgili kararın önce Selimpaşa Belediye Meclisi’nden Ahmet Yağcıoğlu ve Ak Partili Belediye Meclis Üyelerinin oylarıyla geçtiğini, daha sonra da  Büyükşehir Belediye Meclisi’nden geçtiğini yazdılar. Selimpaşa Belediye Başkanı’nın bu konuda yalan söylediğini belirttiler.

Bütün bunları Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik’in Selimpaşa’ ya açılış geldiği gün bizim ve birkaç gazetede çıkan Yağcıoğlu’nun  demecinden sonra  yazdılar. Yağcıoğlu hem böyle bir şeye izin verip olumlu oy kullanıyor hem de karşı çıkıyormuş gibi görünüp ikili oynuyor dediler. Bizim gazetemiz de çıkan haber üzerine böyle bir yayın yapmalarından dolayı bizde yapılması gerekeni yaptık, konuyu araştırdık. Yaptığımız araştırmalar sonrasın da  ne Selimpaşa Belediye Meclisi’nden, ne de İstanbul Belediye Meclisi’nden böyle bir kararın çıkmadığını tespit ettik.

Tüm bu gelişmelerden sonra İstanbul  Büyükşehir Belediye Meclisi’nde bekleyen Mülteci Kampı Dosyası geçtiğimiz hafta Perşembe günü Büyükşehir Belediye Meclisi’ne gelip ret edilince konu Silivri’yi ilgilendirdiği için Silivri Belediyesi Halkla İlişkiler Müdürlüğü tüm gazetelere konu ile ilgili haber servisi yaptı. İnsanlar yanlış bilgiler sonrasında hata ile yanlış haber yapabilirler. Bunu anlayışla karşılayabilirim. Gerçek ortaya çıkınca gerçeği de yazarak durumu düzeltir ve okuyucularını aydınlatarak tabiî ki.

YAPILAN HABERLER KASITLI

Bu haberleri yapan ve köşeleri yazan arkadaşların bu belgelerde ne anlatılmak istediğini anlayacak kadar  zeki olduğunu biliyorum. Beni de gazetecilik mesleği adına  üzen kısım burası zaten. Bu haberler Mustafa Altınkök’ün yanlış bilgileri neticesin de Yağcıoğlu’na şahsi kini olan isimler  tarafından gündeme getiriliyor. Hem de yalan ve yanlış olduğu bilinerek. Hiç utanma sıkılma göstermeden de hala bunda direniyorlar. Benim konu ile ilgili “ Çavalladınız” diye kullandığım cümleden yola çıkarak başıma çuval giydirmişler. Sanki yaptıkları haberler doğru ve haklı çıkmışlar gibi. İnsanların bu kadar yüzsüz olabileceğine inanamazdım doğrusu.

BELGELERİ GETİRİN ÇUVAL GİYİP ÇARŞIDA DOLAŞACAĞIM

Mülteci Kampı  ile ilgili Hürhaber Gazetesi Genel Koordinatörü Kaan Göktaş geçtiğimiz hafta çok net olarak köşesinde konu ile ilgili hiçbir araştırma yapmadan yazdığı yazıda neler var neler? Hepsini geçtim  sadece iki cümle alıntıyı sizlere sunuyorum: "Yer tahsisi Selimpaşa Belediye Meclisi' nden geçiyor. AKP' li Belediye Başkanı Ahmet Yağcıoğlu ve AKP' li Meclis Üyeleri' nin oylarıyla..Konu Büyükşehir' e gidiyor. Büyükşehir Meclisi' nde görüşülüp kabul ediliyor. Olay kesinleşiyor."

BU cümleler bana ait değil, Göktaş’ın kendi sitesindeki ve Hürhaber Gazetesi’nde yayınlanan köşesinden alınan bir bölüm. Şimdi ben diyorum ki. Mülteci Kampı ile ilgili sizce geçtiğini iddia ettiğiniz Selimpaşa Belediye Meclis Kararını ve Büyükşehir Meclis kararını getirin ben Silivri Çarsı Meydanı’nda başıma çuval giyerek gezeceğim. Lütfen gazeteciliği bu kadar küçültmeyin arkadaşlar. Şahsi kininizi kaleminizi kullanıp okuyucuyu aldatarak hiçbir şey kazanamazsınız. Sadece mesleğe zarar verirsiniz. Ayrıca kılavuzunuzda Mustafa Altınkök olunca burnunuz kurtulması gereken yerden ömür boyu kurtulmaz. Bende hatırlatması.

MUSTAFA ALTINKÖK’E GELİNCE

Bu güne kadar yaptıkların yüzünden yalancı çoban senin yanında sütten çıkmış ak kaşık oldu. İnsan muhalefet yaparken bazı ilkeleri göz önüne almalı. Senin için yazılacak çok  şey var. Fakat senin yüzünden başka insanların zarar görmesine üzülürüm sadece. BU yüzden elimde belge olmasına rağmen yazmayacağım.
 
Fakat cumartesi günü yaşadığın olay ömür boyu karşına çıkabilir. Biliyorsun Profilo İş Merkezi’nde  cumartesi saat 17.00 karşılaştığın daha önce Selpe ile Serpa’yı karıştırmandan dolayı  manevi olarak büyük zarar verdiğin  İlyasoğlu Ailesi ile yaşadığın hiçte hoş olmadı sanırım senin için. Recep İlyasoğlu ‘nun eşi ve çoçuğunun yanında sana söylediği sözlerini yutman güzel bir duygu değildi sanırım? Hem de senin eşinin yanında. Eşinin yüzünün kızardığın öğrendim ama senin yüzünün kızarıp kızarmadığını görmem için Profilo İş Merkezi kameralarından seni bir kere daha incelemem gerek. Siyaseten tesadüfen geldiğin yeri muhafaza etme şansın olamayacağı gibi bundan sonra yaptığın itiralar yüzünden kaybedeceğin tazminatları nasıl ödeyeceksin merak ediyorum.

Ha bir de unutmadan gazeteci arkadaşımız Fatoş Sarıbıyık’a  “ Ben meclis kararı var demedim” demişsin. Biraz erkek olda sözlerinin arkasında dur, dansöz gibi kıvırtma. Bunları sen söylemediysen gazeteci arkadaşlar mı uydurdu?

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol