Hırsız, Yalaka Ve Şerefsiz Gazeteciler

 

Mantar gibi yeni yeni gazetelerin türemesi ve bu yüzden eleman sıkıntısının yaşanmasından dolayı en kolay mesleklerden biri haline geldi sanırım gazetecilik. Hiçbir alt yapısı olmayan insanlar gazetecilik vasfı almaya başladı. Bunun yanı sıra son günlerde de ilçemizde çıkan gazetelerde yeni bir furya başladı. Herkes birbirlerini hırsızlıkla, yalakalıkla, güvensizlikle suçluyor. Ben de bu furyaya mecburen katılmak zorunda kaldım.

 

Çünkü, son günlerde basındaki karalama kampanyasında  kullanılan yöntem  beni hem üzdü hem kızdırdı. Her meslekte olduğu gibi bu meslekte de rekabet olacaktır. Bu kaçınılmaz. Rekabetin olmadığı yerde kalite olmaz. Fakat rekabet daha iyiye, daha güzele ulaşma alanında olursa bu okuyucuya olumlu yansır. Bizim arkadaşların yaptığı  rekabet rakiplerinden daha iyisini yapmak, okuyucuya daha güzeli sunmak değil. Maalesef rakiplerini karalayıp, küçük düşürüp kamuoyun da  yıpratmak adına yapılmaya başlandı. Bu tarz Değişim Ailesi’ne ve www.Silivriliyiz.COM 'a uymaz. Kimse bizden bunu beklemesin. Üzüldüğüm konu mesleğim adına bu.

 

Kızdığım konuya gelince. Buradan,  bu gazeteci arkadaşlarımızın hepsini emek hırsızı , yalaka ve güvensizlikle suçlayan arkadaşlarımıza sesleniyorum. Bu güne kadar bu tür yazdığınız yazılarda hep genelleme yaptınız. Bu bir kere en büyük ahlaksızlıktır, peşinen söyleyeyim. Çünkü siz bütün gazetecilik mesleğini yapan arkadaşları zan altında bırakıyorsunuz. Benim bu konuda şahsım adına  size söyleyeceğim iki çift lafım olacak. Meslektaşlarını hırsızlıkla, emek çalmakla, yalakalıkla, isim vermeden suçlayan arkadaşlar  önce dönüp kendi arkalarına baksınlar (Bende belgeleri var) yazılarını yazmadan önce, sonra da bu yazılarını yazsınlar. Kendi arkasındaki pisliği görmeden kimseye çamur atmasınlar.

 

Eğer yalakalık yaptıysam, hırsızlık yaptıysam isim vererek yazın, ben güvenilir bir insan değilsem bu camiada,  ismimi vererek yazın. Yazın ki kendim hakkımda yazılanlara cevap vereyim gerekirse de yargıya gideyim. Genelleme yapılarak yazılan bir yazıya cevap vermek gocunmak ve üzerine alınmak olur. Hiçbir şey söylememekte suçu kabullenmek olur. Yani yukarıya tükürsen sakal, aşağıya tükürsen bıyık. Bu yüzden bu güne kadar yazılanlara cevap vermeyeceğim. Bu çok dürüst, büyük üstat gazeteci meslektaşlarımızdan ricam  bu kişilerin isimlerini yazıp ve belgelerini ortaya koymaları. Böylece  toplumda içimizdeki insanları tanır ve ona göre önlem alır.

 

Fakattttttt bundan sonra yazdığınız  yazılar da  eğer böyle bir genelleme yapıp hepimizi zan altında bırakırsanız ben son söyleyeceğim sözü şimdiden söylüyorum,  sizi şerefsiz  olarak itham edeceğim. Benim  ve bu işi yapan diğer arkadaşlarımızın şerefi ile oynamaya kimsenin hakkı yok. Nasrettin Hoca gibi ben testi kırılmadan uyarayım da sonra söylemedin demeyesiniz.

 

Gecikmiş olarak bir arkadaşımıza yeri gelmişken buradan cevap vermek istiyorum. Sayın Nesrin Özalp’ın bana göndermiş olduğu mail de gazetecilere güvenin yalakalık yapmalarından dolayı yok olduğunu söylüyor. Şimdi hangimiz bizim gazetemiz bu kadar satıyor desek kimseyi ikna edemeyiz. Sayın Nesrin Özalp, ben size daha çarpıcı ve somut bir örnek vereceğim. Şu anda en güvenilir  kaynak internet siteleri. Sizin ve bizim internet sitesinde yayınlanan ve son günlerin popüler üç haberin okunma oranına bir bakalım isterseniz birlikte.

 

Sizin internet sitesinde 23 ekim tarihin de yaptığınız ( Hakkınızı teslim edelim. Bu haberi ilk siz yaptınız. Kutlarım )  “Değirmenci CHP’ye döndü” haberi tam 200 kere okunmuş. Yine Silivri Birlik Otobüsleri’nin yaptığı kaza haberi ( Siz de bizim hakkımızı teslim edin bu haberi Silivrililer ilk bizden okudu )  sizin internet sitesinde 211 kez okunmuş. En son,  cumartesi günü yapılan  Silivri gündemini en çok meşgul eden  terörü lanet mitingi ise sizin sitenizde 57 kere okunmuş.
Gelelim bizim gazetemizin internet sitesi www.Silivriliyiz.COM 'a. Biz “Selami Değirmenci yuvaya döndü“ başlıklı haberi sizden 3 gün sonra yaptık. Buna rağmen bizim internet sitesinde ki  okunma oranı 350 kişi. Silivri Birlik kaza haberini ilk biz yaptık ve internet sitemizde yayınladık, bu haberin internet sitemizdeki okunma oranı tam 1115 kişi.  Teröre lanet mitingini internet sitelerimize aynı saatlerde girdik, bizim internet sitemizdeki okunma oranı 232 kişi (Bu rakamlar yazımı yazdığım saatler itibarı ile geçerli).

 

Bunları niçin yazdım Sayın Nesrin Özalp biliyormusunuz? Bana gönderdiğiniz mailde güven konusundan bahsetmiştiniz ya, ona bir cevap olsun diye yazdım. Demek ki Silivrililer bu  sonuçlara göre bize, sizden tam 5 kat fazla güveniyorlarmış. Güven konusunda bence siz kendi içinizde bir özeleştiri yapın.

 

Şimdilik bu kadar kalın sağlıcakla.