Silivri Facebook
banner88

Kuraklık Kapıda, Parkköy Sular Altında...
 
İSKİ bizim bölgede çalışıyor, geçen hafta 2 gün üst üste kazı yaparken su boruları patladı, tonlarca su, abartmıyorum, sel taşkını halinde sokaklardan kıvrıla kıvrıla denize döküldü.
 
Parkköy Sahil Sitesi Yöneticiler Birliği ve Parkköyü Güzelleştirme Derneği Başkanıyım. Her sabah erken kalkıp, siteyi turluyor, gördüğüm aksaklıkları bekçilere veya diğer görevlilere bildiriyorum.
 
O sabah da bu su taşkını nedeniyle İSKİ çalışanları ile konuştum, haber verdik birazdan vana kapatılacak falan diyorlar ama su saatlerce aktı ve parasal değeri bir yana, kapıda bekleyen küresel ısınma ve kuraklık nedeni ile musluktan kullandığımız sudan tasarruf edelim diye sürekli yayınlar yapılırken İSKİ’nin kendisi su sarfiyatına katkıda bulunmuş oldu.
 
Tabii ki kaza olabilir, kimsenin kasten boru patlatarak milli zarara sebep olmak isteyeceğini düşünmüyorum ama acaba bu iş makinalarını kullananlar yeteri kadar işinin ehli mi ?
 
Doğal Gaz komşu sitelere geldi, kullananlar çoğaldı, dolayısıyla kışın oturanlar da arttı, ancak Parkköy’de ana caddeye boru döşendi, Belediye’ye ait 2 sokaktan birine (hangi nedenle?) boru döşendi, diğer sokaklar beklemede. Halbuki tüm site olarak müracaat etmiş, fizibilite raporu hazırlatmış, tek tek sokak isimlerini bildirmiştik. Ana boru döşenince yine uyarı amaçlı, Belediye ve İGDAŞ’a müracaat ettik ama hala bir sonuç yok.
 
Site engebeli arazi halinde çamur ve toz deryası, arabaların altı sürekli bir çıkıntı veya çukur dolayısıyla berbat vaziyette. Ne o yollarımız yapıldı diye sevinmiştik….
 
Yine çevre sitelere kaldırım çalışmaları yapıldı, Parkköy es geçildi. Bu nasıl bir planlama anlamış değilim.
 
Tabii bu sadece bizim Belediyemizin sorunu değil, maalesef Türkiye’nin geneli böyle..
Bir yer kazılıyor, ne olur aynı anda içme suyu, atık su, doğalgaz boruları, elektrik veya PTT kabloları aynı anda tamamlansa, eziyet bir kez çekilse ve sonra da asfalt ve kaldırım çalışması yapılıp o bölgeden tertemiz çıkılsa……Bu kadar zor mu?
 
Bazı okurlar beni batı hayranlığı ile eleştirmiş, hayır efendim, sadece ülkemi çok seviyorum ve iyi idare edilse o batılı ülkelerden çok daha üstün olabileceğine inanıyor ve öyle olmasını arzu ettiğim için sürekli eleştiriyorum.
 
Bundan çok da uzun bir tarih öncesi değil, bize tarım alanında ülkemizin kendi kendine yetebilecek dünyada 7 ülkeden biri olduğu öğretilmişti. Ne oldu ? IMF, ABD, AB baskıları ve maalesef ülkemizi yöneten devlet adamı olamayan çapsız politikacılardan ibaret yönetimlerle neredeyse sömürge haline getirildik.
 
Silivri’de lale ekimi başlamış, güzel, satılacak ve para kazanılacak ama birkaç yıl sonrasını düşünen yok, gıda sıkıntısı baş gösterdiğinde artık laleleri yeriz hep birlikte.
 
Sayın başbakan çıkıyor, pirinçte spekülasyon yapan vatan hainidir diyor, Sayın Unakıtan da basın toplantısında oğlunun bu konuyla ilgisini soran gazeteciye “what’s the next question”? diye soru ile cevap veriyor.
 
Vay benim güzel ülkem.
 
(Bu arada Silivri’de ilk kez bir düğüne katıldım, Sevgili iki güzel insan, Yasemin ve Can’a ömür boyu mutluluklar dilerim.)
 
Hoşça kalın, sevgiyle kalın………………….

 

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol