HAYRET,TOPLUMA BİR ŞEYLER OLUYOR

 

Karamsar ve umutsuz bir yapıya sahip olmasam da, görüntü ve çirkinlikler öylesine bir çığ gibi üste başa bulaşıyor ki, tiksinti bataklığıyla kendinizi çevrilmiş hissediyorsunuz !

 

Toplumu derinden etkileyen ve yaralayan çok yakışıksız olayları hadi bir kenara bırakalım şimdilik.Başımızdan geçen bir iki küçük olaya bakalım…

 

Günümün hemen tamamı ciddi rahatsızlığı devam eden eşimin yanın da evde geçiyor.Fakat zorunlu durumlar içinde kısa süreli dışarıya çıkılıyor…

 

Diş Hekiminin koltuğunda, bir dişime acil müdahale yapılmak üzere…Cep’ten Ankara’dan aranıyoruz! Çok muntazam, inandırıcı ve güven verici bir ses tonuyla Emniyet Genel Müdürlüğü Asayiş Şubesi sorumlusu olduğunu ve adını vererek, “Alptekin bey, hakkınızda bir ihbar var.Bu telefonunuzdan çok üst düzey …..beyin hanımını rahatsız ettiğiniz tespit edilmiştir.Ancak yaptığımız ön araştırmada sizin tarafınızdan bunun yapılmadığını anladık.Kod ve şifreleriniz birileri tarafından ele geçirilmiş.

 

Hem banka hesaplarınız boşalacak hem de telefonunuz sahte olarak kulla-nıldığı için başınız derde girecek.Biz bu durumu önlemek üzereyiz.Telefonunuzu kapamadan hemen bir markete giriniz ve 22 adet ….. telefon kartı alınız.Bu konuşma dahil tüm masraflar saat 1600 da en yakınınızda ki Ziraat Bankası Şubesince talimatımızla ödenecek…” diyen doğu şiveli fakat inandırıcı tok bir sesle hitap eden BAYAN öylesine kendinden emin ki, adeta sizi kusursuz taktikle yönlendiriyor ve size düşünme şansı ve zihninizle tartışma payı bırakmıyor!..

 

Diş işimize başlanmadan hemen dışarıya çıktım.Birkaç dakikalık düşünme ve kendimce yöntem belirleyerek, söylenenin aksine telefonu kapatıp, arayan numarayı ben aradım.Aynı ses, aynı tonla zamanın çok kısa olduğunu, aksi halde şerefsizleri yakalama da geç kalınacağını, inandırıcılıkla söyledi…

 

Karşıda bir market vardı.Girdim sordum, gerçekten istenen telefon kartlarından vardı.Yakında ki tanıdık bir telefon bayisine tahminimi teyit için sordum.”Aman ağabey bunlar yeni türeyen dolandırıcılar, kart şifrelerinden yönlendirip 700-800 YTL. vuracaklar.Saf vatandaşları bu yöntemle avlıyorlar…Sıcağı sıcağına ihbar ve şikayet için ben zaten Kadıköy Emniyet Müdürü Sayın Veysel beyin makamına beş on dakikada ulaşmıştım…

 

Bu yaşanan öyküyü, sanırım birçok kişiyi uyandırır umuduyla toplumun iğrenç yarası olarak yazdım!...

 

Aradan birkaç gün geçti.Evime yakın bir marketten alışveriş için beş on dakikalığına çıktım.Sokağın köşe sağına usulünce park yaptım.Hemen bitişikte market.Arabadan inmek üzere iken, arka sol tampona şiddetli bir darbeyle irkildim…İndim, vuran bir spor pejo araba kullanan, giyimli kuşamlı bir bayan.O anda inanılmaz bir saldırganlıkla, bizi suçlamağa kalkmazmı? Hanımfendi, size hiç yakışmayan tavır içindesiniz.Siz arkadan hızla geldiniz ve vurdunuz…

 

Arabasına atladığı gibi, büyük bir zafer kazanmışcasına geçti gitti…Bize yakışmaz ama kaçtı gitti…Plakasını zor tespit edebildim.Ve onca sıkınrtıma karşın, birde polis ve emniyete zaman ayırmakla uğraş verdik…Gerçekten, bize bir şeyler oluyor, SONU HAYIRDIR İNŞALLAH!

 

ÜLKEM BÖYLE DEĞİLDİ !SAHİ BİZE VETOPLUMA NELER OLUYOR...