Silivri Facebook
banner88

Madalyonun diğer yüzü... Kurtar bizi Obama !

Kapitalist düzenin işlemesi için gerekir bu krizler ve doğal olarak, en çok ta fakir halkları etkiler… Karl Marks, Kapitalizm’i şöyle tanımlamış: “kapitalizm tıpkı vampir gibi sürekli olarak canlı emeği, insanın emeğini emerek varolan bir sistemdir”.

Sınıflar arası sosyalist mücadele bunun üzerine kurulur…Bu vampir, yani sermaye, sürekli insanın iliğini, kanını emerek büyür… İnsanın emeğini metalaştırır… Bu yüzden krizleri tahlil ederken, bu durumu mutlaka göz önünde bulundurmalıyız, çünkü kriz, adından da anlaşılacağı gibi, halkların kanlarının en fazla emildiği bir durumdur… yani kriz sadece fakir halkı vurur, onu işsiz, aşsız ve çaresız bırakır…

Dünyada sanal bir korku yaratılmakta…Bazı finans devleri ve bankalar çökmekte, onları başkaları yutmakta, sermaye merkezi hale gelmekte… Ben ekonomiden anlamam, işte anladığım burada yazdıklarımla sınırlı… Ama bütün herşeye tepeden, yani makro baktığımızda, işin içinde başka işlerin olduğunu anlamak pek zor değil…

Kapitalizm’in besinidir krizler… kapitalizm bir sömürü düzenidir… güçlünün zayıfı, zenginin fakiri sömürdüğü bir sistemdir…Dünyada kapitalizm’in ilk krizi 1800’lü yılların sonlarında yaşandı ve bu durum 1. Dünya savaşının çıkmasına sebep oldu... Güçlü devletler öyle bir ortam yarattılar ki, savaş çıksın ve onlar da emellerine ulaşsınlar… Çünkü, hepsinin gözleri başka topraklardaydı… Rusya Balkanlar’dan İstanbul’a kadar gelmek istiyordu, Almanya ve Avusturya da keza öyle…İngiltere için ise Hindistan yolu üzerindeki  Anadolu toprakları çok önemliydi… Fransa Suriye’ye kadar inmek istiyordu… Yunanistan Ege’deki adaları istiyordu… Anlaşılacağı gibi Osmanlı bir hedefti birinci dünya savaşında… ama çok azı emellerine ulaştı…

Batı daha fazlasını istiyordu… Ve bir kriz daha çıkardılar kafadan… 1929 krizi… plan istenildiği gibi işledi ve 2. Dünya savaşı doğdu bu krizden de… ardından 1947’de vakit kaybetmeden İsrail devleti kuruldu… ve 1949’da da Nato… Kuzey Atlantik Paktı olarak türkçeleştirdiğimiz NATO, komünizm tehlikesine karşı kuruldu ve başta Amerika olmak üzere tüm dünyada komünist avına çıkıldı… Bu sene Nato’nun 60. yılı kutlanıyor… Unutmadan ekleyeyim, düzenin işleyişinde büyük etkisi olan IMF de 30’lu yılllarda planlanmaya başlandı…

1929’da başlayan ve yaklaşık 10 yıl süren büyük bunalım, başta Amerika  olmak üzere, dünyada büyük bir ruhsal çöküşe de neden oldu, insanlar sindiler, korktular… Kapitalizm, amaçlarından birine daha ulaştı… Ünlü yazar Steinbeck, 1939’da yazdığı „Gazap Üzümleri“ adlı romanında bu trajediyi çok güzel anlattı, bu roman bir potesto niteliği taşır…

Görüldüğü gibi, kapitalist sistemde yaşanılan krizler savaşlarla bitmekte ve yeniden bir dünya düzeni kurulmakta planlandığı gibi... ve krizler devam etti, etmek zorundaydı…1991’de bir büyük kriz daha yaşandı…Moskova merkezli yaşanan bu büyük ekonomik kriz sonucu, Rusya’ya kapitalizm enjekte edildi ve doğu bloku büyük bir gürültüyle yıkıldı…

1997’de bir kriz daha yaşandı... Bunun nedeni ise güneydoğu asya ülkelerindeki hızlı gelişmeyi frenlemekti… 1980’lerde başlayan büyük mucize, 1997 krizi ile cehenneme dönüştürüldü…ve bütün dünya piyasa sistemine geçti...

Sadece ekonomik kriz yetmiyordu batıya, emellerine ulaşmak için... Afganistan işgalini meşrulastırmak için 11 eylül 1999’da, biliçnli olarak kendi insanın canına kıyacak kadar vahşileşebilecekti kapitalist düzen...

Şimdiye kadar anlattığımız krizler, tüm dünyayı aynı anda sarsmadı, yöresel kaldılar... ama şimdi sistem küreselleşti ve buna paralel olarak 2008’de başlayan kriz de küresel boyutlarda yaşanıyor... ve bu krizlere bilinçli olarak sebep olan, planlayan kapitalist sistemin liderleri, sözüm ona çözüm arıyorlar... alınamayan önlemleri tartışıyorlar... olan bizlere olacak sadece ve bizi Obama bile kurtaramayacak...

Ama yine de merak etmeyin, sistemin bize ihtiyacı var, bizi tamamen ortadan kaldırmazlar....ölmeyiz ama sürünürüz... ve de medya’da onların refahını izleyerek, ya öyle olmak için çabalarız ya da kör talihimize küfrederiz... halbuki bilmeyiz ki, herşey onların istediği gibi yürümekte, bizim çabalarımız bile onlar isterse sonuç vermekte... 

Bir de bu krizden çıkma yolları ararız ki, beni en çok bu arayışlar güldürmekte ve bu anlamsızlık ürkütmekte... bu oyunları anlamamakta direniyoruz... oyunu oynayanlar ise, bizim iyice aptallaşmamız için ellerinden geleni yapıyorlar... görünüşe bakılırsa, ne yazık ki başarıyorlar da...

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol