Silivri Facebook
banner88

Altınkök'ün Yağcıoğlu takıntısı

Nerde Ahmet Yağcıoğlu ismini duysa ‘Hayır, olamaz, yalan söylüyorsun’ diye dalıveriyor olaya. Yahu bir dinle Mustafa abi, önce bir anla olayı. Son yaşanan olayda yine benzer türden. Selimpaşa’ya bir mülteci kampı yapılmak isteniyor ama Selimpaşa Belediye Başkanı Ahmet Yağcıoğlu gazetemize ve birkaç yerel gazeteye bu olaya karşı olduğunu açıklıyor. Ve pusuda bekleyen meclis üyem başlıyor bağırmaya ‘Bu karar meclisten geçti, Yağcıoğlu’da evet dedi’..
Ne zaman dedi? Bu karar hangi meclisten geçti bilemiyoruz ama Altınkök’ün bu takıntısı gün geçtikçe ilerliyor.. Uyarmadı demeyin..

Keskin sirke, küpüne zarar

Olmaz olmaz dedim oldu… Afşın Düğencioğlu MHP’ye aday oldu. Hüseyin Turan’ın AK Parti’nin adayı olduğunu kendi ağzıyla gazetemize açıklayan Tahir Sert de, bana göre hakkını kaybetmiş oldu. Sert’in ‘MHP benimle görüşmek istedi ama ben kabul etmedim’ şeklinde ki açıklamasını çok yanlış buldum. Siyaset bu, bu işe yıllarını vermiş olanlar ‘bir saatte bile çok şey değişebilir’ diyor. Tahir Sert’in bu sert çıkışının, kendisine zarar vereceğini düşünenlerdenim. Ne demişler keskin sirke, küpüne zarar… Düğencioğlu’nun basın mensuplarına karşı yaptığı küçük jeste de değinmeden geçemeyeceğim. Üzerinde ismimiz ve bağlı bulunduğumuz kurum adının yazdığı kalemleri bizlere hediye eden Düğencioğlu’nun bu jesti oldukça orijinaldi. Bizzat kendisine ilettiğim teşekkürümü, buradan da söylemeyi borç bilirim.

Sarmalarla yapılan huzur evi!

Ha bitti ha bitecek, beş ay sonra sona erecek, yeni yılda hizmete girecek diye diye üç senedir bitemeyen huzur evi, uzun bir süre daha bitemeyecek gibi gözüküyor. Akçil kardeşlerin bağışladığı arsaya huzurevi yapımını üstlenen Gönenli Mehmet Efendi Vakfı ile ilgili ilginç iddialar geldi kulağıma. Neymiş efendim, vakıf yöneticileri inşaat için kullanılmak üzere aldıkları malzemeleri, Silivrili birkaç esnaftan temin etmiş. Etmiş etmesine de aldıkları malzemelerin parasını ödeyememişmiş. Ben hiç toz kondurmadım tabi. Vakıf gelen bağışlarla ayakta duruyor. Hee birde vakıf üyesi bayanlar sarma sararak, mantı açarak vakfa katkıda bulunuyorlar. E kriz nedeniyle, bağışçıların pamuk eller cebe girmiyor tabi. İş sarma dolmalara kalınca da, malumunuz durum ortada. Bu huzur evi biter mi? Biterde hizmete girer mi? Hizmete girerde biz görür müyüz? Allah hepimize uzun ömür versin.

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol